Şubat 2022’ de Vedik Astrolojisine göre Rahu ve Ketu’ nun arasında sıkışan gezegenler biçimlendirdikleri Kala Sarpa Yoga enerjisini tüm Dünya ülkeleri üzerinde hissettiriyor olacaklar.

1 Şubat saat 00:01 itibariyle gökyüzünün gezegen yerleşimini görmektesiniz. Siyah çizginin sağ tarafında fark edeceğiniz üzere hiç gezegen yerleşimi yok. bu oluşuma Kala Sarpa Yoga diyoruz.
Bu da uzun süredir sadece Türkiye’ de değil, tüm Dünya’ da bitmek bilmeyen zıtlaşmaların, gerginliklerin, aniden yön değiştiren siyasi rüzgarların maalesef Şubat ayında da durulmadan devam edeceğini göstermekte.
Ülke haritamızın özelinde baktığımızda ise Kala Sarpa Yoga enerjisinin bilhassa 6. Ve 12. Evlerimiz üzerinde etkili olduğunu görmekteyiz.
Ketu’ nun içerisinde bulunduğu: 6. Evimiz: Mahkemeler, ülke güvenliği, düşmanlarımız, sağlık sistemi, askeri güçler gibi Hint Astrolojisinde Dushtana/Kötücül sayabileceğimiz konuları temsil etmekte.
Rahu’ nun içerisinde bulunduğu 12. Ev ise: Hint Astrolojisinde yine Dushtana/Kötücül niteliklere sahiptir ve sırlar, gizli örgütler, terörist aktiviteler, casuslar, ülke borçları, parasal kayıplar, hapishane-hastane gibi kapalı alanları temsil eder.
Maalesef halkın refahını gösteren evlerden bir tanesi de burasıdır.
Rahu 12. Evin temsil ettiği konu başlıklarında nereye gideceği, sapacağı belli olmayan azgın bir enerjiyi aktif hale getirmektedir.
Ketu ise 6. Evin konuları üzerinde ülke olarak kendimizi güvende hissetmemize engel olarak bizi diken üstünde tutmaktadır.
Sadece Kala Sarpa Yoga’ nın bile verdiği etki şu an ülke halkımızın üzerinde hakim olan enerjinin yansımalarını çok net şekilde ifade etmektedir.
Oysaki Şubat ayı içerisinde gökyüzünün diğer oyuncuları da ülkemizin kuruluş anı (Rasi-Natal) haritası üzerinde pek çok karşıtlık, kavuşum gibi tetikleyici başka enerjileri de devreye sokacak dizilimlerle yer almaktadırlar.
Şöyle ki:

Türkiye Kuruluş Anı/Natal Haritası
Uzunca bir süredir Türkiye’ nin 9. Evi içerisinde seyreden Jüpiter; Türkiye’ nin Rasi-Natal haritasında yine bu evde yerleşen Natal Ketu ile tam kavuşum yapmak üzere.
4 Şubat ile 1 Mart arasında gerçekleşecek bu kavuşum.
Zirve noktasını 17 Şubat tarihinde bulacak.
Bu da halkın iktidar güçlerden 9. Evin temsil ettiği konularda temkinli, ölçülü ve adaletli yaklaşım sergileme isteğini Şubat ayının tamamında talep edeceği anlamına gelmektedir.
Ketu-Jüpiter kavuşması güven arayışını körükleyebileceği gibi akıllıca kullanılırsa, güven tazeleme fırsatına da dönüşebilir.
Adalet sistemi, göçmenler, diyanet, akademik kurumlar, Baro, ithalat ve ihracat işlerini alakadar eden konularda halkın otoriteye güven duyma, kendini güvenerek teslim etme arzusu Şubat ayında fazlaca ülke gündemimizi işgal edebilir.
Özellikle 13 Şubat’ ta bu kavuşumun yanına katılacak Güneş; yetkililerden güveni sarsan olaylarla ilgili açıklama yapılması noktasında ısrarları arttırabilir.
Skandal sayılabilecek nitelikte bir durum oluşması halinde konunun hızlıca büyüme potansiyeli söz konusu olacak.
13-17 Şubat tarihlerinde bu kavuşumun arasına Ay’ ın da karışması ve yetmezmiş gibi Rahu ile Ketu’ nun da tam orta noktalarına dokunması ile birlikte halkın duygusal patlama noktasına gelmesi de son derece mümkün.
Transit Jüpiter, Türkiye’ nin 9. Evi içerisinden geçerken, kavuşum etkisi altına alacağı bir başka Natal gezegen ise Üranüs.
Jüpiter- Uranüs kavuşumu nedeni ile 22 Şubat – 19 Mart tarih aralığında yetkililerce halkın üzerindeki baskının iyice arttırılacağı bir dönem söz konusu olabilir.
Transit Güneş, Türkiye haritasında Transit Jüpiter’ in yanına katılmadan önce 1-13 Şubat tarih aralığında Satürn, Plüton ve Merkür ile birlikte Türkiye’ nin şu anda en fazla sorun çıkartan 8. Evinin içerisindeki yolculuğunu gerçekleştiriyor olacak.
Yazılarımı takip edenlerin hatırlayacağı gibi burası Türkiye’ nin ekonomiyi gösteren 2. Evinin tam karşı noktasında bulunmakta ve bu noktayı rahatsız eden en ufak bir gezegen enerjisi, halkın satın alma gücünü ve ülkenin finansal durumunu gösteren 2. Evini de yıkıp geçmekte.
Zira 8. Ev spekülatif kazanç araçlarının yer aldığı evimiz ve uzun süredir Satürn ve Plüton gibi 2 büyük kötücül enerjinin yükünü üzerinde taşımakta.
Bu noktaya gelip geçerken dokunan her gezegen tabiri caiz ise Türkiye’ nin ekonomik anlamdaki kapanmaya çalışan yaralarının üzerindeki kabuğu tekrar tekrar koparıp atmaktadır.
Yarayı açan Satürn ve Plüton’ dur. En azından Satürn’ ün bu noktayı bırakmaya Nisan ayının sonuna kadar hiç niyeti bulunmamaktadır. Okumaya devam et