Kategori arşivi: Makaleler

CORONA Virüsü ve Önümüzdeki Günler…

Şu anda hepimizin hayatını derinden etkileyen Corona Virüsü ile ilgili gelen yoğun sorulara cevaben Vedik Astrolojisi doğrultusunda aşağıdaki kısa bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Virüs ne zaman kontrol altına alınır? Ya da hayatlarımızı etkilemek anlamında güç kaybeder?

Bu soruların birkaç aşamada cevaplarını vermek gerekiyor…

Birinci Aşama:

Öncelikle Rahu ve Ketu’ nun Hint Astrolojisine göre yerleştikleri Takımyıldızları değiştirmeleri gerekiyor.

Rahu’ nun Eylül 2019 sonundan beri yerleştiği Aridra Nakshatra/Takımyıldızı’ nın dünya üzerinde tüm insanlığı derinden etkileyen olayların yaşandığı anlarda genellikle sahnede olduğunu görmekteyiz.

Rahu’ nun Aridra’ yı terk edeceği tarih: 22 Nisan.

Ölüm oranlarında düşme, korkunun biraz hız kesmesi ilk olarak bu tarih ve sonrasına denk gelmeye başlayacaktır diye düşünmekteyim.

Yani Mart-Nisan aylarında Corona Virüsü ile ilgili kayda değer hayatlarımızı rahatlatacak bir gelişme olması konusunda çok pozitif değilim…

İkinci aşama:

Gökyüzünde Şubat ayından beri hakim olan Hint Astrolojisine göre Kala Sarpa Yoga enerjisinin Merkür tarafından kırılması gerekiyor.

Bu kırılma ise Mayıs’ ın son günlerine denk gelmekte.

İnsanların inişli-çıkışlı, ne yapacağını bilmez şekilde dengesiz ve kontrolsüz tepkilerini, Mayıs sonunda Merkür’ ün müdahalesi ile kırılan Kala Sarpa Yoga enerjisi; daha mantıklı tepkiler vermeye, hayatı biraz daha normalize yaşamaya doğru kanalize edecektir…

Üçüncü Aşama:

29 Haziran tarihine kadar Oğlak Burcu içerisinde Plüton ve Satürn yanlarında Jüpiter de olmak üzere kavuşum yapmaya devam edecekler.

Satürn- Plüton kavuşumları yıkım, ayrılık, ölüm, eski düzenin yıkılarak yeni düzenlerin devrimci şekilde kurulması anlamına gelir.

Corona Virüsü nedeni ile yaşam şeklimizde şimdilik günlük değişimlere yer veriyoruz. Yaza kadar daha radikal değişimler yaşamamız olası gözükmekte.

Jüpiter-Satürn kavuşumları ise yeni düzen, yeni organizasyonlar için yeşil ışık yakmakta. Kurallar, yönetmelikler, anlaşma şartları yeni baştan yazılmaya aday bu süreçte…

Dördüncü Aşama:

Satürn’ ü Oğlak Burcu içerisinde yalnız bırakan Retro Jüpiter daha güçlü çalıştığı Yay Burcu içerisine geçiş yapacak. Tarih 30 Haziran.

Hastalığın tedavisinin bulunabilmesi, ilacın geliştirilebilmesi için Jüpiter güç toplamaya, yani şifa vermeye başlamak için kolları sıvayabilir artık.

Ancak hala Retro hareketini bitirmedi. Yani yeterince güçlü değil ve hastalık da hala daha korku salmaya devam ediyor olması olası…

Çünkü Jüpiter ile birlikte Yay Burcuna Plüton’ da geri dönüş yaptı.

En önemlisi de Ketu da burada.

Okumaya devam et

Paylaş

RAHU ve KETU

RAHU ve KETU… Hayat yolculuğumuzun nerede yaşanacağına karar veren büyük planın yöneticileri…

Ay’ ın Dünya eksenini kestiği 2 nokta: Batı Astrolojisinde “Kuzey ve Güney Ay Düğümü” olarak anılırken, Hint Astrolojisinde “Rahu” ve “Ketu” olarak adlandırılırlar. Haritalarımızda her daim geri hareketli olarak yerleşirler.

Burç Yorumları yazımda da belirttiğim gibi Mart ayının en önemli gezegen hareketi 1,5 senedir Yengeç-Oğlak Aksı üzerinde seyahat eden Rahu ve Ketu’ nun Hint Astrolojisine göre 23 Mart 2019 itibariyle İkizler ve Yay aksı üzerine geçiş yapacak oluşu idi.

Bu hareket ayrı bir yazı konusu olmaya adaydı ve konuyu yükselen burçlar açısından aktarmadan Hint Astrolojisinin çok önemli aktörleri olan Rahu ve Ketu hakkında bazı noktaları özellikle ortaya koymayı doğru buluyorum.

Aşağıda aktardığım bilgileri okurken belli seviyede temel astroloji kavramlarına hakim olmanız elbette işinizi kolaylaştıracaktır. Ancak dikkatini vererek okuyanlar açısından da konu gayet anlaşılır olabilir.

Yazıyı okuduktan sonra şahsi haritanızda Rahu ve Ketu’ nun nereye düştüğü ile ilgili soruları bana yönelttiğinizde maalesef buna cevap veremeyeceğim. Bu yazı ile birlikte siteme eklediğim tablodan doğum tarihi aralığınıza bakarak kendiniz bulabilirsiniz.

Genel olarak Yükselen Burç bilgileriniz  dışında haritanıza özel sorularınıza maalesef cevap verememekteyim.-

RAHU ve KETU Hakkında Genel ve Basit Bilgiler:

1

Gerçekten gezegen olmayan, ancak Hint Astrolojisinde tam bir gezegen muamelesi göre (Node-Ay Düğümü) Rahu ve Ketu’ nun gökyüzünde yer aldıkları noktaların hesaplanmasında Vedik’ te 2 farklı yöntem kullanılmaktadır. Ben “True Node” denilen yerleşimi kullanmaktayım.

(Bir diğer hesaplama şekli olan Mean Node’ a göre 8 Mart’ tan beri Rahu 1,5 sene boyunca ikamet edeceği İkizler; Ketu ise Yay Burcu içerisine çoktan geçiş yapmış bulunmakta.)

Bunu özellikle belirtmemin sebebi: birinin diğerinden daha doğru olduğunu ifade etmek değil, sadece amatör olarak Hint Astrolojisi ile ilgilenenlerin, harita açılımı yaptıklarında, farklı yerleşimlerle karşılaştıklarında oluşacak sorularını peşinen cevaplamaktır.

Ayrıca Rahu ve Ketu her zaman tam tamına aynı derecede ve karşıtlıkta gökyüzünde yerleşirler.

Bu nedenle de onlardan bahsederken “Aks” tanımlaması tam anlamı ifade etmektedir.

Yani kişisel haritanızda Rahu Balık Burcunda ise; Ketu da Başak Burcundadır, Rahu Yengeç’ te ise Ketu Oğlak’ ta olacaktır. Gibi …

2

Vedik Astrolojisinde Ketu “Karma”nın ne getirdiğini? Rahu ise Ketu’ nun getirdiği “Karma”nın; hayat yolculuğunda hangi alanda kendini gerçekleştireceğini gösterir.

Bu sebeple Ketu “geçmiş”, Rahu ise “gelecek” ya da “şu an” dır.

Satürn ve Jüpiter de dahil olmak üzere Hint Astrolojisinde diğer tüm gezegenler! Ketu’ nun sebep olduğu karma yükünüzün (olumlu ya da olumsuz) Rahu ile çözüleceği alana doğru giderken, hayatınızın nasıl geçeceğini gösteren sadece aracılardır.

Yani Rahu ve Ketu hayatınızın kilidini elinde tutar.

Hayat yolculuğunun nerede ve hangi alanda gerçekleşeceğini göstermesi nedeni ile Rahu bir anlamda haritada kişinin cevaplamak zorunda kalacağı en zor soruların hangi konulardan geleceğini de gösterir.

Haritanızda Rahu’ nun bulunduğu ev, bu hayatta sizi en çok zorlayan, çözmekte kendinizi en yetersiz hissettiğiniz konuları anlatır.

Çünkü Rahu ruhun tecrübe etmekte eksik kaldığı ve gelişmesi gereken alanın ne olduğunu işaretlemektedir.

Basit ve tek bir açıdan örneklersek: 1. Evinde Ketu; 7. Evinde Rahu olan kişi, hayatının en zorlu tecrübelerini ilişkiler üzerinden yaşayacak demektir.

3

Rahu dünyevi hırsları besleyen bir gezegendir. Maddi açıdan bulunduğu evin temsil ettiği konularda kişiyi büyütmesine rağmen, manevi anlamda asla tatmin duygusu yaşatmaz. Örnek: Başak Yükselenler için bu transitinde işinde büyüme etkisi verecektir ancak kişi kendini yine de yeterince başarılı görmeyebilir. Okumaya devam et

Paylaş

Rahu – Ketu Yıllara Göre Yerleşim Tablosu

Tüm tarihler Hint/Vedik Astrolojisine göre verilmiştir. Doğum saatinize göre tam giriş ve çıkış günlerine denk gelen doğum tarihleri Rahu –Ketu yerleşimlerini bir önceki veya sonraki burç kuşağına atlatabilir. True Node kullanılmıştır.

Tarih Aralığı RAHU KETU
2 Şubat 1940 – 18 Ağustos 1941 Başak Balık
18 Ağustos 1941 – 17 Nisan 1943 Aslan Kova
17 Nisan 1943 – 16 Ekim 1944 Yengeç Oğlak
16 Ekim 1944 – 10 Nisan 1946 İkizler Yay
10 Nisan 1946 – 15 Aralık 1947 Boğa Akrep
15 Aralık 1947 – 25 Haziran 1949 Koç Terazi
25 Haziran 1949 – 22 Aralık 1950 Balık Başak
22 Aralık 1950 – 18 Haziran 1952 Kova Aslan
18 Haziran 1952 – 22 Şubat 1954 Oğlak Yengeç
22 Şubat 1954 – 2 Eylül 1955 Yay İkizler
2 Eylül 1955 – 25 Şubat 1957 Akrep Boğa
25 Şubat 1957 – 28 Ağustos 1958 Terazi Koç
28 Ağustos 1958 – 3 Mayıs 1960 Başak Balık
3 Mayıs 1960 – 8 Kasım 1961 Aslan Kova
8 Kasım 1961 – 4 Mayıs 1963 Yengeç Oğlak
4 Mayıs 1963 – 15 Kasım 1964 İkizler Yay
15 Kasım 1964 – 18 Temmuz 1966 Boğa Akrep
18 Temmuz 1966 – 14 Ocak 1968 Koç Terazi
14 Ocak 1968 – 11 Temmuz 1969 Balık Başak
11 Temmuz 1969 – 13 Mart 1971 Kova Aslan
13 Mart 1971 – 24 Eylül 1972 Oğlak Yengeç
24 Eylül 1972 – 21 Mart 1974 Yay İkizler
21 Mart 1974 – 19 Eylül 1975 Akrep Boğa
19 Eylül 1975 – 24 Mayıs 1977 Terazi Koç
24 Mayıs 1977 – 1 Aralık 1978 Başak Balık
1 Aralık 1978 – 27 Mayıs 1980 Aslan Kova
27 Mayıs 1980 – 25 Kasım 1981 Yengeç Oğlak
25 Kasım 1981 – 11 Ağustos 1983 İkizler Yay
11 Ağustos 1983 – 5 Şubat 1985 Boğa Akrep
5 Şubat 1985 – 4 Ağustos 1986 Koç Terazi
4 Ağustos 1986 – 2 Şubat 1988 Balık Başak
2 Şubat 1988 – 18 Ekim 1989 Kova Aslan
18 Ekim 1989 – 13 Nisan 1991 Oğlak Yengeç
13 Nisan 1991 – 11 Ekim 1992 Yay İkizler
11 Ekim 1992 – 9 Mayıs 1994 Akrep Boğa
9 Mayıs 1994 – 24 Aralık 1995 Terazi Koç
24 Aralık 1995 – 19 Haziran 1997 Başak Balık
19 Haziran 1997 – 11 Ocak 1999 Aslan Kova
11 Ocak 1999 – 30 Ağustos 2000 Yengeç Oğlak
30 Ağustos 2000 – 28 Şubat 2002 İkizler Yay
28 Şubat 2002 – 28 Ağustos 2003 Boğa Akrep
28 Ağustos 2003 – 22 Şubat 2005 Koç Terazi
22 Şubat 2005 – 8 Kasım 2006 Balık Başak
8 Kasım 2006 – 5 Mayıs 2008 Kova Aslan
5 Mayıs 2008 – 2 Kasım 2009 Oğlak Yengeç
2 Kasım 2009 – 3 Mayıs 2011 Yay İkizler
3 Mayıs 2011 – 14 Ocak 2013 Akrep Boğa
14 Ocak 2013 – 13 Temmuz 2014 Terazi Koç
13 Temmuz 2014 – 9 Ocak 2016 Başak Balık
9 Ocak 2016 – 9 Eylül 2017 Aslan Kova
9 Eylül 2017 – 23 Mart 2019 Yengeç Oğlak
23 Mart 2019 – 19 Eylül 2020 İkizler Yay
19 Eylül 2020 – 12 Nisan 2022 Boğa Akrep
Paylaş

VENÜS, AŞK ve SİZ…

“………Hiçbir olağanüstülük yoktu, az sonra beni bütün yaşamım boyu izleyecek, acılara, pişmanlıklara yol açacak, mutluluğun ne olduğunu gösterip sonra onu elimden alarak sonsuz umutsuzluğa düşürecek yolculuğu başlatan şeylerin, az ötemde durduğunu gösterir hiçbir işaret yoktu……”

-Kürşat Başar / Sen Olsaydın Yapmazdın Biliyorum

Yıllar önce başlayan Hint Astrolojisi yolculuğumda pek çok insan tanıdım. Bu güzel insanlar vasıtasıyla haritalarını ve dolayısıyla da hayatlarını gözlemleme şansını yakaladım.

Bu uzun, hiç bitmeyecek keyifli serüvenin içerisinde, zamanla haritalar üzerinde kesişen bazı benzerlikler dikkatimi çekmeye başladı.

Neden bazı insanlar diğerlerine nazaran daha mutlu, daha uyumlu, daha huzurlu kısacası sevdiği ve sevildiği bir hayat yolculuğunu deneyimliyorlardı da diğerleri bunu yaşamaktan mahrum kalıyordu?

Bu sorunun Vedik kuralları içerisinde haritalar üzerindeki izlerini, tam tersi bir yolculuğu yaşayanlar vasıtasıyla sürdüm.

VenusBu yazı; ilişkilerinde aradığını bulamayan, sevgi ve aşk konusunda huzurlu bir limanda konaklamayı başaramayanlarla ilgili…

Bu yazıda hayal kırıklıklarının, gücenmişliğin, göz yaşlarının, aşkın izini süreceğiz.

Atalarımızın uzun yıllar içerisinde deneyimlediklerinden süzülüp gelmiştir bazı atasözleri, bazı deyişler.

Hepimiz için çok bildik sözlerden biridir: “Allah çirkinler bahtı versin”…

Astrolojide ise bu söz, öyle doğru bir harita yerleşimine denk düşerek kendini kanıtlar ki!  Konuya meraklı ve bilgisi olanlar için son derece net bir zıtlığı gözler önüne serer.

Şöyle ki:

Bireysel haritalarda fiziksel özelliklerimizi 1 ve 2. Evler belirler.

Elbette herkes kendine göre güzel, hoş ve alımlıdır ancak hepimizin oybirliği ile daha çekici ve daha güzel bulduğu insanlar için haritada, objektif bir değerlendirmeyle “iyicil” olarak tanımlanan gezegenlerin -yani Venüs, Ay, Merkür veya Jüpiter’ in-  bu evlerde yerleşimlerine bakmak gerekir.

Özellikle de kadın haritalarında Venüs‘ ün 1 veya 2. Evde güçlü bir şekilde yerleşmesi, -başka zarar veren gezegen etkilerinin altında kalmadıkça- kişiyi ayırt edilir ölçüde güzel yapabilmektedir.

Güzel olmak elbette iyi bir durumdur ancak evrenin aritmetiği haritalar üzerinde de dengeyi sağlamak için çalışır. İşte tam bu noktada da baht ve güzellik dileması karşımıza çıkar. Çünkü 1 veya 2. Eve yerleşen Venüs; bulunduğu noktadan tam karşıdaki 7. veya 8. Evi görecektir.

Bu konunun kapsamı içerisinde ise haritalarda 7. Ev evliliği ve ilişkilerimizi; 8. Ev ise ilişkilerimizden, evliliğimizden duyduğumuz mutluluğu gösteren yerlerdir.

Romantizmin, aşkın gezegeni olan Venüs ise kişinin bu evlerin temsil ettiği konulardaki beklentilerini özellikle duygusal tatmin anlamında attığı bakışla yüksek bir noktaya çekecektir.

Bir anlamda 1. veya 2. Eve yerleşerek, güzelliği, çekiciliği ile donattığı kadından Venüs bunun bedelini aşk olarak istemektedir.

Bu yerleşim genellikle varlıklı bir eş potansiyelini de kişinin hayatına çekme eğilimini gösterir. Dolayısıyla bir yan etki olarak, “Zengin adam- Güzel kadın” birlikteliklerinin pek çoğunda kadın haritasında bu ize rastlamak da mümkündür.

2. Evdeki yerleşimi bir nebze olsun daha az can yakıcı olsa da; özellikle 1. Evdeki Venüs kişinin hayatında ilişkileri, baş köşeye oturtma eğilimindedir.

Çünkü 1. Ev bizim yaşama nasıl baktığımızı? Neyi en çok önemsediğimizi? Hayata geliş amacımızdaki en kuvvetli güdüleri tanımlar.

kalpAstrolojide ise aşk, sevgi, ilişkiler dediğinizde ise hiç şüphesiz ki ilk göz atmanız gereken gezegen Venüs‘ tür…

Özetle 1. Evinde Venüs yerleşimi bulunan insanlar için hayatlarında bir ilişkinin var olması, sevildiklerinden emin oldukları bir partnerle kendilerini tamamlanmış hissetmeleri hayati derecede önemlidir.

İşte bu noktada atalarımızın “Allah çirkinler bahtı versin” deyişi haritada vücut bulur.

Venüs 1. Eve yerleşerek kişiyi güzelleştirmiştir. Ancak ona yüksek bir duygusal tatmin çıtası koyarak, karşısındaki partnerden; ruhunu okşayan, aşkını yorulmadan teyit eden, sevildiğini hep hissettiren biri olmasını da beklemektedir. Haritadaki diğer yerleşimler istisnai şekilde ilişkiler üzerinde koruma etkisi vermedikçe de bu durum, günümüz dünyası için oldukça hayal kırıklığı üretme potansiyeline sahiptir…

Hint Astrolojisinde erkek haritalarında eş karakası (göstergesi) olan gezegen ise yine Venüs‘ tür. Bu açıdan da evlilik evi ile bağlantı kuran iyi durumdaki bir Venüs, erkeğin hayatında güzel, alımlı ve fakat yine ilgi, alaka, romantik beklentiler açısından yüksek çıtaya sahip bir kadın potansiyeline işaret edecektir.

Harita yerleşimleri sonucunda sorunlu ya da problem üretmeye daha yatkın bir durum da Vedik Astrolojisinde Node‘ lar; yani Rahu veya Ketu ile birleşen Venüs ile söz konusu olabilmektedir.

Özellikle Ketu ile birleşen Venüs, kişinin hayatında yaşadığı ilişki tecrübelerini kadersel olarak kendi yönetimi dışındaki sonuçlara götürebilmektedir.

KetuVenüs kombinasyonunda; harita sahibi bazen her şeyi doğru yapsa da ilişkileri hiç beklemediği ve hak etmediği şekillerde büyük hayal kırıklıkları ile sonlanabilmektedir.

Venüs, Rahu ile birleştiğinde ise harita sahibinin zaten ilişkilere bakış açısı abartılı, sıra dışı ve tutkulu olma eğilimindedir.

Venüs mükemmelliği arar ama bu arayış içerisinde mutluluğu garanti etmez.

Mutluluk, farkındalık, kabulleniş ve olgunlaşma ile mümkündür.

RahuVenüs kombinasyonunda harita sahibi karşısındaki insanı olduğu gibi kabul etmekten ziyade, kafasında idealize ettiği kişiyi sevme eğilimindedir. Dolayısıyla da ilişkinin başında tam da aradığı insanı bulduğunu beyan eden biri iken, zamanla aşık olduğu insanın neredeyse her hareketinden rahatsız olan, eleştirel ve mutsuz, kalbi kırık, inatçı bir sevgiliye dönüşebilir.

Ya da bu kombinasyon kişinin gerçekte nasıl biri ile birlikte olmak istediği konusunda, hayatında yanılgılar yaşatma etkisi olarak da kendini gösterebilir.

668Genç yaşlarında Venüs‘ ün dikte ettiği konforuna, egosuna hizmet eden “denk” partnerlerle, kendisini mutlu etmeyen deneyimler yaşarken, farkındalığının gelişmesi ile birlikte harita sahibi, aslında tam tersi beklentilere sahip olduğunu ve son derece uzun, yorucu bir süreci kendi kendine zehir ettiğini görebilir.

Node‘ lar (Rahu ve Ketu) ile birleşen Venüs; ilişkiler konusunda harita sahibine sanki direksiyonda kendisi değil de bir başkası oturuyormuş, ya da olan-bitenin kontrolü kendisinde değilmiş hissini de çoğu zaman yaşatır. Özellikle bitiş aşamasında, birey, karşısındaki insanla aralarındaki olayların nasıl olup da bu raddeye geldiğini anlamakta zorlanabilir.

Bu aslında Vedik Astrolojisinin altında yatan karma felsefesine aşina olanlar için son derece olağan bir durumdur. Çünkü Rahu ve Ketu haritalardaki Karma’ nın işleyeceği yerlerin (konuların) en önemli işaretçileridirler. Karmik noktalar çalıştığında ise harita sahibi yaşadıklarını sadece “o an” farkında oldukları ile değerlendirebilecektir.

En çok da VenüsKetu birleşimlerinde kişi “ben bunu hak etmedim hissi” ve “Neden ben?” soruları ile kendini baş başa bulabilmektedir.

İlişkiler ve Node‘ lardan bahsettiğimizde 1-7 aksı olarak bilinen Rahu/ Ketu yerleşiminden de söz etmek gerekir.

Rahu ve Ketu herkesin haritasında istisnasız olarak, her zaman tam karşılıklı olarak konumlanırlar. Yani Rahu eğer haritanızda 3. Evde ise, Ketu da tam karşısında 9. Evde yerleşmek zorundadır.

Bu aksın ilişkiler ve evlilik açısından en problemli sayılabilecek durumu ise 1-7 hattında yerleşmesidir. (Rahu 1. Evde – Ketu 7. Evde veya tam tersi Ketu 1. Evde – Rahu 7. Evde)

1.Ev harita sahibinin kendisini, 7. Ev ise partnerini/eşini/evliliğini temsil etmektedir.

Az önce bahsettiğim “kendi kontrolünde olmama” hissi, harita bu aksa sahip olduğunda da özellikle evlilik açısından sarsıcı olaylara çalışabilmektedir. Her şeyin “ideal” olarak tanımlanabileceği koşullarla başlayan hayat arkadaşlığı ard arda gelen, hatta bazen üzerine roman yazılsa yeri var dedirtecek ölçüde şaşırtıcı gelişmeler ile sınanabilmektedir.

Bazen de Rahu 1. Ev, Ketu 7. Ev yerleşimlerinde evliliğin/birlikteliğin sonu, skandal sayılabilecek, kimsenin o çiftten beklemedikleri, olaylar ile nihayet bulabilmektedir.

Tam tersi, yani Ketu 1. Ev; Rahu 7. Ev yerleşimlerinde ise; harita sahibinin partneri toplum tarafından “farklı” ya da “tuhaf” diye nitelendirilebilecek bir kişiyi işaret etme potansiyeline sahiptir. Çünkü 7. Evdeki Rahu kendine dönük, biraz bencil ve sıra dışı (etrafınızdaki çiftlerin eşlerine benzemeyen) hal, tavır ve ruh haline sahip bir eşi gösterir.

Bu aksa (1-7) sahip haritaların evlilikleri, diğer koruyucu yerleşimler ya da güçlü Yogalar ile desteklenmediği durumlarda, malesef çoğunlukla ya eşler arasında kağıt üzerindeki birlikteliklere dönüşmekte, ya da boşanmayla sonuçlanmaktadır.

Node‘ lar  ve ilişkiler/ aşk hakkındaki  son paragrafı ise 5. Evdeki Ketu yerleşimine değinerek bitirmek istiyorum.

5. Evdeki Ketu kişiye olmayacak, hatta bazen platonik olarak tanımlanabilecek ilişkilerin peşinden koşma eğilimini verme potansiyeline de sahiptir. Öyle ki; harita sahibi etrafındaki eş-dostunun uyarmasına gerek kalmayacak derecede farkında olarak, sonu gelmeyecek bir sevdanın peşinden, bile isteye yıllarca kendini bir hiç için tüketebilir.

Ketu takıntı yapmaya eğilimli bir gezegendir.

30aaa2a5153f325045607eb630facd5eKetu, 5. Ev yerleşiminde,1. Ev yerleşimlerinde (bulunduğu yerden 5.; Yani aşk evini göreceği için) ve Venüs ile kavuşumlarında; kişinin karşısındaki insanı, her türlü olumsuzluğa, acı ve kalp kırıklığına,  -yani kendisine rağmen- ısrarla sevmeye, ilişkiyi yürütmeye adeta zorlar. Bu noktada kişinin hayatının iplerini kendi eline alması ve onu mutsuz kılan bu durumdan uzaklaşmayı başarması normalden biraz daha fazla bir zaman alabilmektedir…

Kişiye ilişkiler anlamında rahat-huzur vermeyen, mutlu olmak amacı ile başlanan birlikteliklerde tam tersi sonuçlarla kişiyi hayat yolculuğunda zorlayan deneyimlerin yaşanmasına neden olan etkilerin bir başka mimarı da haritalarda 8. Ev olabilmektedir.

Diğer insanlara nazaran ilişkiler anlamında biraz daha talihsiz durumlar, birlikteliklerin ayrılık ve hüsranla sonuçlanması, ya da sonlanan ilişkinin ardından kişiyi fazlasıyla mutsuz edecek sorunlar, incinmişlikler bırakması da haritalarda 8. Eve yerleşen kötücül gezegenlerin varlığı ile daha fazla gerçekleşebilmektedir.

Özellikle Hint Astrolojisinde kadın haritalarında bu evin en iyi durumu boş olması, boş olmadığı taktirde de Mars, Satürn, Ketu, Rahu gibi gezegenlerden herhangi birinin en azından bu evin içerisinde bulunmaması halidir. 8. Eve yerleşen kötücül nitelikli gezegenler, kişiye ilişkilerinden mutluluk-tatmin duyması anlamında destek vermezler. Bu evdeki vurgu, bazı harita yerleşimlerinde ilişkilerde sadakat, aldatma ve aldatılma durumlarını da bir anlamında kişinin hayatına mıknatıs gibi çekme eğilimini tetikleyebilmektedir…

Yukarıda bahsettiğim belli başlı etkiler elbette ilişiklerimiz, aşk ve Venüs hakkında sınırlı bir tanımlamanın aktarımıdır. Konunun etraflıca incelenmesi, etkilerin çoğaltılması elbette mümkündür ve hatta bir kitap konusu olabilecek kadar da detaylı bir çalışmanın konu başlığı çok rahat olabilir. Ancak bir haritayı açtığımda, bu yazı vasıtasıyla aktarmaya çalıştığım belli başlı yerleşimleri gördüğümde, bunlar bana harita sahibinin ilişkileri, ilişkilere bakış açısı anlamında genellikle şaşmaz şekilde isabetli fikirler vermektedir.

Hiç şüphesiz ki hepimiz açısından sevdiğimiz ve sevildiğimiz bir hayat yolculuğunu deneyimlemek son derece önemli ve arzulanan bir durumdur. O nedenle bu yazımda Vedik bilgilerinin yardımıyla “Neden ben?” sorusunun yanıtını haritalar ve astroloji ile vermeye çalıştım.

Haritasında bu zorlu yolculuğun izlerine sahip kişiler için son sözü, durumu en güzel şekilde özetleyen Cemal Süreyya‘ dan bir alıntıyla bitirmek istiyorum:

“Sevmek” ne uzun kelime…

©Hint Astroloğu

12 Aralık 2015

Paylaş

AĞUSTOS 2015 VE TÜRKİYE

Ağustos 2015′ in Türkiye Haritası üzerindeki etkilerine geçmeden önce, bu ay yaşanması potansiyel olan etkilerin aslında Temmuz ayındaki bazı gezegen hareketlerinin bir devamı olması nedeni ile “Temmuz 2015 Burç Yorumları” yazımın bir bölümündeki ifadelerimi yinelemeyi uygun bulmaktayım:

 “…… Jüpiter‘in hamlesinden sonra, Temmuz sonrasında, Ağustos ayının başında gökyüzünde uzun müddettir geri harekette bulunan, Jüpiter‘ in yumuşatıcı görünümünden de kurtulacak olan Satürn, düz harekete geçecek ki; geri giden gezegenlerin düz harekete geçtikleri dönemler de bireysel ve ülke haritalarında önemli gelişmelerin tetikleyicisi olurlar.

Hint Astrolojisine göre şu anda Akrep Burcunda bulunan Satürn, düz gitme hamlesini, Türkiye haritasına göre 6. Ev üzerinden gerçekleştirecek.

Batı Astrolojisinden farklı olarak düşmanlar, zıtlıklar, davalar Hint Astrolojisinde 6. Ev üzerinden temsil edilirler. Bu da Temmuz’ da komşularımız, bize karşı duranlar ile ilgili başlayacak hareketli sürecin Ağustos ayında devam edeceğini gösteriyor diyebiliriz.

Elbette 6. Evin çalışan kesim ve polis/asker gibi tüm silahı güçleri de kapsadığını ve Türkiye haritasının hem Ay, hem de Yükselen noktası üzerinden geçecek olan Mars’ ın toplum olarak her an gerilmeye müsait bir ortamı yaratmak için çalışacağını da unutmamak gerekiyor…….”

satrancYukarıda da bahsi geçtiği üzere, Temmuz 2015′ te Yengeç Burcundaki keyifli yolculuğuna son verip, Aslan Burcuna ve Magha Takımyıldızına geçen Jüpiter; Türkiye’  nin komşuları ile olan ilişkileri başta olmak üzere 11 Ağustos 2016 tarihine kadar, ulaşım yolları, iletişim ve basın -yayın kuruluşları ile ilgili meseleleri büyüterek gündem maddesi haline getirme eğiliminde olacak.

Jüpiter‘ in haritalar üzerindeki geçişleri, ilgili olduğu evle bağlantılı konular anlamında genellikle büyüme getirme anlamını taşır.

Örneğin bir astroloji haritasında 1. Ev, kişinin kendini temsil ettiğinden; 1. Evin üzerinden geçen Jüpiter, birey dikkat etmediği taktirde, pek çok konuda ona şans ve bereket getirmesinin yanında, fiziksel olarak şişmanlama -yani bir anlamda büyüme- da getirecektir.

Bu basit örnekten yola çıkacak olursak, Jüpiter‘ in Aslan Burcunda yerleştiği alan, Türkiye’ nin Hint Astrolojisine göre 3. Evi olmaktadır.

3. Ev ülkeler astrolojisinde ise çok genel hatları ile harita sahibi ülkenin komşularını, tüm ulaşım ağını, yazılı basını, gazetecileri, yani iletişimi ve anlaşmalar da dahil olmak üzere yazılı faaliyetleri temsil eder. Klasik astroloji metinlerine göre ise 3. Ev, iktidardaki güç ile de yakından ilgilidir.

Hint Astrolojisine göre Jüpiter‘ in yaz ayları boyunca içerisinden geçeceği takımyıldız ise Magha‘ dır ki; yöneticiler, idareciler, devlet büyüklerinin en önde gelen temsilcisi olan takımyıldız bizzat kendisidir…

Eylül ayının başlarına kadar Jüpiter Magha Takımyıldızında ve Türkiye’ nin 3. Evi üzerindeki “büyütücü” transitine devam ederken, yukarıda saydığım: komşular, iletişim, yazılı basın gibi alanlarda olumlu hamlelerde bulunulmuş ise pozitif neticelerin katlanarak alınacağını söyleyebiliriz. Ancak tersi düşünüldüğünde de bu dönem içerisinde aynı konu başlıklarında rüzgar ekenlerin fırtına biçeceği de son derece aşikardır.

Hint Astrolojisine göre Türkiye’ nin sınırlarındaki bu hareketlilik, komşuları ile olan ilişkileri malesef devlet büyüklerinin de içinde bulundukları durumda ısrarcı olmaları sebebi ile çözüme doğru gitmekten biraz uzak durmaktadır.

Zira Magha dediği dedik, kibirli bir takımyıldızdır ve Jüpiter bu takımyıldızın içerisinden geçerken, iktidardaki karar mercileri adına bu duyguyu daha da büyüterek, beslemektedir…

Ağustos ayında Jüpiter‘ in yanında gökyüzünün en büyük aktörlerinden Satürn de, Akrep Burcunda ve Türkiye’ nin 6. Evi üzerinde uzun süredir bulunduğu geri hareketten çıkarak düz harekete geçecek. Yani bir anlamda uzun süredir pasifize olmuş, yapmak istediklerini gerçekleştiremeyen Satürn‘ ün değişim getiren sancılı enerjilerinin önü açılmış olacak.

Peki hangi alanda?

globeBunun için de yine Akrep Burcunun ve Satürn‘ ün şu anda bulunduğu yerin, Türkiye Haritasında hangi eve düştüğüne bakmamız gerekir ki; bu da Hint Astrolojisine göre Türkiye’ nin düşmanlarını, polis-asker gibi silahlı kuvvetlerini, ulusal savunmayı, sağlık sektörünü ve genel anlamda çalışan kesimini temsil eden kötücül (malefik) evlerinden birine (6. Ev) denk gelmektedir.

Satürn‘ ün düz harekete geçmesi (Aynı zamanda Temmuz ayının ortasında Jüpiter‘in koruyucu görünümünden de kurtulduğu için artık önünde hiçbir engel kalmamış durumdadır.) 6. Evin konularında Türkiye’yi götürmek istediği bir değişim sürecinin içerisine rahatça çekmeye başlayacağı anlamına gelmektedir.

Satürn‘ ün verdiği değişimler biraz sancılı ve uzun sürme eğilimi gösterirler.

Astrolojik olarak Türkiye; ulusal savunması, dış ülkeler ve düşmanları ile olan ilişkilerinde yeni bir yapılanmaya, ya da anlayış biçimine geçmesi anlamında Ocak 2017′ ye kadar sürecek uzun ve çetin bir sürecin içerisine Ağustos 2015 itibariyle girmiştir diyebiliriz.

Türkiye’ nin halletmesi gereken konu başlıkları ulusal güvenlik, silahlı güçler gibi oldukça sıkıntılı ve aşina olduğumuz mevzuları içermekle birlikte –pozitif bir bakış açısı ile– en azından şu anda Satürn‘ ün içerisinden geçtiği Anuradha Takımyıldızı verdiği  yumuşak ve uzlaşmacı enerjileri sebebi ile Türkiye’ yi daha olumlu bir tavır sergileme eğilimine yöneltebilir ihtimalini de göz önünde bulundurmak gerekir. En azından 2016′ ya kadar Türkiye için sağduyulu olmayı başarabilmek, istenirse yapılabilecek seçenekler arasındadır diyebiliriz.

Başka bir yazının konusu olsa da biraz ilerisine göz attığımızda ise: ilerleyen günlerdeki gezegen transitleri ve bilhassa 13 Eylül 2015′ te yine Türkiye’ nin 3. Evi -yani komşularını temsil eden alan- üzerinde gerçekleşecek olan Güneş Tutulması ile birlikte, uzun süredir tohumları atılmış konular hakkında beklenen sonuçların gerçekleşmeye başladığına şahitlik edebiliriz. Biraz daha ileri giderek, 2016 yılına da hızlıca bir göz attığımızda bu sürecin etkilerinin devamlılığını, Türkiye haritasında Hint Astrolojisine göre gezegenlerin birbirleri ile yapacakları yerleşimlerin yansıtacağı olumsuz görünümler ve Satürn‘ ün de son derece sert ve savaşçı bir takımyıldıza/ Jyeshta‘ ya geçişi ile birlikte teyit edebiliriz…

Ağustos ayına tekrar geri dönecek olursak; gökyüzünde daha sıklıkla yer değiştiren Venüs-Mars- Güneş- Merkür de yine ağır hareket eden gezegenler kadar rahatsız yerleşimleri ile bu ay dikkat çekmekteler.

Özellikle Venüs ve Mars Ağustos ayı boyunca hiç rahat enerjiler veremeyecekler.

Venüs Türkiye’ nin 2. Ve 3. Evleri arasında Temmuz ayında Aslan Burcunda başladığı geri gitme hareketine Yengeç Burcu ile birlikte devam ederken; parasal/ekonomik veriler, borsa, ticari konular hakkında bizi sıkıntılı ve kayıp olarak düşünebileceğimiz olayların içerisine de çekme eğiliminde olacak.

Ayrıca Venüs Türkiye’ nin genç nesil ve kayıplar, yurt dışı etkilerini temsil eden evlerinin de yöneticisi olduğundan; gençlerle ve doğal temsilcisi olduğu kadınlar ile ilgili konularda da toplumsal olarak duygusal tepkilerin hassaslaştığı bir süreçten geçme potansiyeline sahibiz.

Tüm bu etkilerin arasında -sonuncu ama en önemlilerden biri- aslında gökyüzünde en rahatsız konumda bulunan gezegen Mars olacak.

Çoğunlukla uzlaşmacı, şefkatli ve dişil etkiler barındıran Yengeç Burcundan tabiri caizse nefret eden savaşçı, agresif ve eril enerji gezegeni Mars tüm Ağustos ayı boyunca kıstırılmış ve öfkesini patlatmak için fırsat kollar şekilde hareket edecek.

Beklediği bu fırsatı da Eylül Ayı sonlarına doğru bulacak.

Ancak Türkiye Mars’ ın bu istediğini tam anlamı ile yapamayan yerleşimi ile Ağustos ayı boyunca özellikle politikacılar ve hükümet anlamında zorluklar yaşayacak.

Mars’ ın Yengeç Burcundaki yerleşimi çok çaba sarf edilen süreçler olsa da sonuç almakta bir hayli zorlanacağımızı göstermekte. Çünkü aksiyonu seven enerji, elinin kolunun bağlı olduğu Yengeç Burcunda kıstırılmış olacak.

Üstelik de Yengeç Burcu içerisinde diğer gezegenlerin de çoğunlukla gizli kapaklı işleri temsil eden Aslesha Takımyıldızında yerleşmelerini göz önünde bulunduracak olursak: Bazı süreçlerin neden sonuca vardırılamadığı? Ya da  kasti olarak yanlış algılatılan bir takım politik hamlelerin  varlığı ile şüpheli bir kamu oyu algısı içerisine düşebiliriz…

Özetleyecek olursak; Temmuz ayında Jüpiter‘ in yer değiştirmesi ile birlikte tetiklenen, Türkiye açısından uzun ve değişim içeren bir sürecin henüz çok başındayız.

Kısa sürede yer değiştiren ve hayatlarımıza ani etkiler yansıtan Mars, Venüs gibi gezegenlerin yanında, Türkiye’ nin şu anda içerisinden geçtiği süreç kesinlikle ağır hareket eden Satürn, Rahu, Ketu ve Jüpiter gibi gezegenlerin büyük planının bir parçası olarak hayatımıza etkilerini yansıtmakta.

Türkiye çok uzun süredir astrolojik olarak büyük bir değişim sürecinin içerisinden geçmektedir. 14 Temmuz’ da yer değiştiren Jüpiter ülkemiz açısından uykuda olan konuların tekrar hayata dönmesine ve varlıklarını bize hatırlatmasına sebep olmuştur.

Büyük resimdeki esas amaç ise değişimin tamamlanmasıdır…

Sevgilerimle,

©Hint Astroloğu

31 Temmuz 2015

aum-1

Paylaş

YÜKSELEN ÜZERİNDEN SATÜRN TRANSİTİ (YÜKSELEN – SATÜRN TRANSİTİ)

Satürn ile ilgili daha önce yayınlamış olduğum 2 yazımdan sonra, sıra serinin son yazısı “Yükselen Üzerinden Satürn Transiti” ne gelmiş oldu…

(Satürn’ün Ay Burcumuz üzerinden yaptığı Transite “Sade Sati Nedir” isimli yazımdan, doğum anındaki Satürn üzerinden yaptığı transite de “Satürn Döngüsü” yazımdan ulaşabilirsiniz.)

YükseleSaturnn üzerinden alınan Satürn Transitinde, Satürn’ ün zorlayıcı etkisi, önceki yazılarımda değindiğim transit etkileri ile karşılaştırıldığında, daha ölçülü bir şekilde kendisini göstermektedir demek çok yanlış olmaz…

Ancak her ne kadar Satürn Döngüsü ve Sade Sati ile karşılaştırıldığında yaptığı “acıtarak dönüştürme” etkisi daha ölçülü olsa da; Satürn her zaman Satürnlüğünü yapacaktır ve daha önce gönderdiği tüm uyarılara rağmen, dersini almamış ve olgunluk konusunda kendini tamamlamamış her bireye “sen misin beni ciddiye almayan!” diye, sert bir tokat atmaktan geri durmayacaktır.

Kişinin kendi iyiliği için de olsa, o astrolojinin sert başöğretmendir ve Hint kaynaklarında kendisi ile özdeşleştiren tanrının elinde bir asa ile tasvir edilir.

Asa ise yaslanmaktan çok dövmek maksatlı bu figürün elinde durmaktadır…

Yükselen üzerinden Satürn transitine maruz kaldığınızda Satürn’ ün en büyük amacı sizi kendinizle yüzleştirmektir.

Satürn, kendi kendinizden bile sakladığınız, hatta varlığından haberdar bile olmadığınız kör noktalarınızla sizi yüzleştirecek, inkâr ettiğiniz tüm huylarınızla sizi sınayacak, değiştirmek istemediğiniz için görmezden geldiğiniz, ne kadar hatanız varsa burnunuzun dibine kadar o hataları defalarca getirecektir. Ta ki yüzleşip, siz pes edene kadar! Buradaki sınavlarından ilk konu başlığı kısaca “kaçtıklarınız” ile ilgilidir…

KarşılaşmaBir diğer zorlu sınavı ise yüzleşmekten korktuğunuz konu ve kişileri de sıklıkla karşınıza çıkarmak yolu ile size yaşatacaktır. Çünkü Satürn’ ün soğuk yüzü korktuklarımızı da temsil eder. Hayal kırıklığı duyacak olsanız da korkularınızla yüzleşmek; kendiniz ile ilgili adam akıllı bilgiye sahip olmak, yani kendinizi gerçekten tanımak için bu soğuk tecrübeyi yaşamak zorundasınızdır. Yani bir diğer başlık da “korktuklarınız” dır…

Yükselenimiz üzerinden yaptığı transitte Satürn’ ün nihai amacı aslında kişinin bilincini yükseltmektir. Ama bu bilinç toplumsal ya da çevresel konularla ilgili değildir. Hedef direkt olarak kişinin ta kendisidir.

Satürn, kendisi oldukça geleneksel ve sağlamcı davranışları temsil etse de, Yükselenimiz üzerinden geçerken tam tersi şekilde işlev görür: toplum tarafından kabul gören, alışılagelen şablonlardan bizi kurtarmak ve gerçekte kim olduğumuzla, nasıl hissettiğimizle bizi yüzleştirmek ister…

Bu süreç kişinin hayatında yaklaşık 2,5 senelik uzun bir maratondur ve zaman zaman acı deneyimler ile kendini göstermek ister…

Satürn‘ ün her transiti ile ilgili yinelediğim tek çözüm, Yükselen üzerinden yaptığı geçişi için de aynıdır: Değişime direnmemek gerekir…

Hint Astrolojisinin felsefesi ile değerlendirildiğinde acı, hayattaki pek çok şey gibi bir amaca hizmet eder. İçsel gelişimimizde acı çektiğimiz zamanlar, aslında benliğimizde yanlış kurguladığımız bazı engeller ile yüzleşmek zorunda kaldığımız anlardır. Çeşitli savunma mekanizmaları ile sağlamlaştırılmış bu engellerin farkına varmak ve onlarla uğraşmaya başlamak; işte bir insanın kişisel yolculuğunda yaşayabileceği en büyük devrim budur.

Satürn ise üzerinden geçtiği her ev’ de zaten devrim yapmak amacı ile bulunmaktadır.

Devrime direnirsek, kendi içimizde saklı duran potansiyellerin ortaya çıkmasına da direnmiş oluruz.zorluklar

Satürn kestirmelerden hiç hoşlanmaz. O nedenle bu transiti esnasında size her şey normalinin iki katı zorlukla gelecektir. Emeklerinizin karşılığını almakta, takdir edilmekte, kazanç sağlamakta zor bir dönem yaşatacaktır size.

Satürn işleri uzatacak, sonuçları geciktirecektir. Ama sonunda size en büyük armağanını; dayanıklılığı bırakıp gidecektir.

Öz disiplininiz ve kendinize olan hakimiyetiniz artacaktır. Çünkü Satürn aslında başkaları tarafından konduğunu düşündüğünüz ama aslında tamamen kendi uydurduğunuz “engeller” ile sizi yüzleştirip, sizi özgür bırakmak niyetindedir.

Satürn’ ün Yükseleniniz üzerinden geçişinde maddi konularda büyük atılımlar beklediğinizde hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Hayatınızda her şey hızını azaltmış, tüm akış, özellikle “hadi olsun artık” dedikleriniz yavaşlamış gibidir.  Ancak hayatınızla ilgili en doğru şeyi yapmaya yönelik şekilde ilerliyor olduğunuzdan şüphe etmeyin. Ömrünüzdeki bu zaman dilimini daha sonra: en çok çalıştığınız, fakat buna rağmen en az kazandığınız dönem olarak tanımlayabilirsiniz.  Ancak endişe etmeyin, ilerleyen yıllarda ektiklerinizi biçeceğinize emin olabilirsiniz.

Bu dönemde hayatınıza giren insanlar, yeni tanıştığınız hobiler, eğitimini aldığınız konular, meyvesini hemen vermese de, ileriki yıllarda çok işinize yarayacak ve hayatınızda yer edecek kalıcı değerlerin ilk adımları olabilirler.

Satürn,  Hint Astrolojisinde transitleri esnasında içinde bulunduğu Burç ve Ev‘ e etki ederken, bir taraftan da iki farklı hayat alanına daha enerjilerini yansıtma gücüne sahiptir.

ilişkilerBu da demektir ki: Satürn yükseleniniz üzerinden geçerken, 2,5 senelik süreçte kişiliğiniz üzerinde bir anlamda hamurunuzu yeniden yoğururken; sizi özel ilişkileriniz, evliliğiniz, kardeşleriniz, yakın çevreniz ve akrabalarınız gibi bir hayli yakın temas içerisinde olduğunuz kimselerle de sınayacaktır.

Bahsettiğim kişilerle ilişkilerimize yönelik sorgulamaları sıklıkla bize yaptırıp, daha önce yüzleşmekten kaçtığımız konularda, bize tekrar şapkamızı önümüze alarak düşündürmek isteyecektir.

Dolayısıyla Satürn‘ ün Yükselen üzerinden yaptığı transitin ilişkilerimiz anlamında da bir nevi defteri temize çekmek anlamına geldiğini söyleyebilirim.

Ayrıca Yükselen üzerinden geçerken Satürn‘ ün bakış attığı bir diğer hayat alanı da direk kariyer hayatınız ve toplum önündeki imajınız ile ilgilidir. Kariyer hedefleriniz ile ilgili sizi 2,5 sene boyunca çok çalıştırması bir yana, iş yerinde kontrolünüz dışında gelişen olaylarla da sizin sabrınızı ve işinize olan bağlılığınızı zorlayacaktır. Göstereceğiniz sabır ve olaylar karşısındaki basiret, Yükselen üzerindeki transitini tamamladığında size terfi ya da kariyer yolculuğunuzda muhtemelen bir kademe yükselişi olarak geri dönecektir. Ancak ödülü vermek için her zamanki gibi hak etmenizi görmek ve sizi mücadeleye sevk ederek, test etmek zorundadır…

Yükselene göre son 2,5 senedir yukarıda bahsettiğim Yükselen Üzerinden Satürn Transiti etkilerini hayatında misafir eden Burç : Terazi‘ ler idi.

Hint Astrolojisine göre 3 Ağustos 2012 tarihinden beri bu transit, Terazi Burçlarını -yanına 1,5 sene boyunca Rahu‘ yu da  alarak- özellikle Ocak 2013′ ten Temmuz 2014′ e kadar olan süreçte, son derece çetin bir savaşın içerisine soktu.

Hint Astrolojisinde Rahu, içine karıştığı her şeyi abartması ile bilinir. Bu nedenle zaten zorlu olan Satürn transitinin etkileri Terazi Yükselene sahip kişiler için son 1,5 senede ikiye katlanmış oldu.

Zaman zaman başka gezegenlerin de ziyareti ile (Özellikle Mart 2014′ te geri giden Mars gibi…) ipleri iyice elinden kaçırdığı hissine kapılan Terazi Burçları için Ekim 2014, nihayet bu zorlu mücadelenin son dönemeci oluyor…

Saturn1Kasım 2014 itibariyle Satürn Terazi Yükselenlerin üzerinden çekilerek, Akrep Burçlarına el atacak. Ancak Akrep Yükselenlerin Terazilere göre, özellikle en azından önlerindeki ilk 7 aylık dönemde, Jüpiter‘ den aldıkları koruyucu etki nedeni ile bu sürece yumuşak bir başlangıç yapmak anlamında ciddi bir avantajları olacak. Elbette Rahu gibi abartıcı bir etkinin de denk gelmemiş olması Terazi’ lere nazaran Akrep Yükselenler için yine bir avantaj konumunda…

Ancak yine de Satürn‘ ün bir harita üzerindeki üçlemesi olarak nitelendirebileceğimiz transitlerinden bir tanesi olması sebebi ile “Yükselen Üzerinden Satürn Geçişi” ni yaşayacak olan Akrep Burçlarının yüzleşmeleri gereken dersler konusunda açık fikirli olmalarında ve rüzgara karşı yürümeden, rüzgarla birlikte hareket etmelerinde fayda var…

Kasım ayına yaklaşırken, Hint Astrolojisine göre gökyüzünde en ağır hareket eden gezegen olan Satürn‘ ün yer değiştirmesinden hemen önce, benim “üçleme” olarak tabir ettiğim Sade Sati, Satürn Döngüsü ve sonuncusu Yükselen Üzerinden Satürn Transiti ile hepsini tamamlamış olduk…

Yeni yerleşimi ile Satürn‘ ün Akrep Burçlarının hayatına daha yüksek bir kendini kucaklayış getirmesini temenni ederken, tüm Terazi Yükselenlere samimi şekilde geçmiş olsun diyorum…

Sevgilerimle,

©Hint Astroloğu

22 Ekim 2014
Yukarıda bahsettiğim tüm gökyüzü hareketleri Hint Astrolojisine göre “kişiler” için “genel” potansiyelleri içermektedir.  Her yazımda özellikle belirttiğim gibi şahsınızın hayatına olacak potansiyel etkilerin belirlenebilmesi için kesinlikle bireysel haritanızın çıkartılıp, yorumlanması gerektiğini unutmamalısınız.
Tüm Burç yorumlarını Hint Astrolojisi ile belirlenmiş “Yükselen” ve “Ay Burcu” nuza göre –her ikisini birden- okumanız gerekmektedir.
 Satürn-Satürn Transiti, Satürn Döngüsü, 8. Ev, Hint Astrolojisi, Dushtana Evler, Koç Burcu, Yengeç Burcu, Aslan Burcu, Başak Burcu, Balık Burcu, Kova Burcu, Sade Sati
Paylaş

SATÜRN DÖNGÜSÜ

Hint Astrolojisinde en büyük hayat derslerini, olgunlaşmamızı, disiplini, dönüşümü, bilgeliği, zorlukları ve talihsizlikleri tanımlayan gezegen olan Satürn’ ün 3 büyük transiti vardır.

1111Bu transitlerin en uzun süreni olan Sade Sati hakkında daha önce ayrıntılı bir yazıyı sitemde yayımlamıştım. Şimdi ise bu serinin ikinci önemli başlığına “Satürn Döngüsü” ne değinmek istiyorum. (Satürn transitleri ile ilgili son yazım ise “Yükselen Üzerinden Satürn Geçişi” hakkında olacak ve çok yakında yine burada yayınlanacak.)

Astrolojide pek çok transitin kişilerin hayatlarına belirli etkileri bulunur. Sayfamda önceliği Satürn’ e veriyor oluşumun en önemli sebebi: Yükselen Burç bilgilerini öğrenmek için tarafıma başvuran kişilerin haritalarında, özellikle bu 3 Satürn transitinin etkilerine sıklıkla rastlıyor oluşum…

Astroloji ile yakından ilgilenenlerin bildiği üzere; 12 farklı burç kuşağı ile eşleşen 12 Ev, yani hayat alanı, her bireyin kişisel haritasında yer almaktadır. Harita analizleri esnasında -çok genel ve temel olarak- yükselen burcun peşinden sıralanan evlerin temsil ettiği konular, denk düştükleri burç kuşakları doğrultusunda, 9 gezegeninin de yerleşimleri dikkate alınarak astrologlar tarafından yorumlanır.

33333Bireyin haritasında her ev, birden fazla konuyu temsil etmektedir. Örnek verecek olursak, bir kişinin haritasında 4. Ev kısıtlı bir tanımlama ile hem annesini, hem de sahip olabileceği gayrimenkulleri temsil eder. Evlerin anlamı ve temsil ettiği konular kişiden kişiye değişmemekle birlikte, yükselene göre evlerin dizildiği burç kuşakları kişiden kişiye farklılık gösterir.

Gezegenler arasında en ağır hareket edeni olan Satürn, her ev üzerindeki geçişini 2,5 sene gibi hiç de azımsanmayacak bir sürede tamamlar. Sürenin uzun oluşu, temsil ettiği zorluklar ve asla vaz geçmeyen başöğretmen tavrı da işin içine girince, gezegenin kötü şöhreti doğal olarak ikiye katlanmaktadır.

Satürn Hint Astrolojisi’ nde 2 burç kuşağını yönetir. (Modern Batı Astrolojisinde sadece 1 Burcu, Oğlak’ ı yönetmektedir.) Bu da demektir ki; Hint Astrolojisine göre her bireyin haritasında Satürn kesin olarak 2 Ev’ in yöneticisi konumundadır.

Hangi evi yönettiğine bağlı olarak, etkileri kişilere göre son derece farklılıklar gösterse de, Satürn’ ün daha önce bahsettiğim Ay ile ilgili transiti Sade Sati’ den sonra, her harita sahibi için kesin olarak çok önemli 2 transitinden bir tanesi de: Doğum Haritasındaki (Natal) Satürn üzerinden alınan Satürn Transitidir.

Bir diğer adı ile Satürn-Satürn Transiti ya da Satürn Döngüsü’dür…

İnsanın hayatına, bu önemli transit, bazen Sade Sati’ den bile daha kuvvetli bir damga vurabilir…

Etkinin şiddeti ve kişinin hayatında yaşayacağı değişiklikler -ilk başta bahsettiğim, yükselene göre sırlanan ve dolayısıyla da değişebilen- Satürn’ ün o haritada yönettiği evlere bağlı olarak farklılıklar göstermektedir.

Door1Özellikle Kova, Yengeç, Aslan, Başak, Balık ve İkizler Yükselene sahip olanlar için Satürn– Satürn kavuşumları ciddi anlamda sancılı olabilme potansiyeli taşır. Çünkü bu yükselene sahip kişilerin haritalarında Satürn otomatik olarak “Dushtana Evler” in yöneticisidir.  Dushtana Evler ise Hint Astrolojisinde 6, 8 ve 12. Evlere verilen isimdir. Bu evler, zorlu ve biraz da sevimsiz hayat alanlarını/konularını temsil ederler.

Aralarında şahsi tecrübelerime göre 6. Ev diğerlerine göre daha ehven-i şer (daha az kötü) sayılabilir. O nedenle de Aslan ve Başak Yükselene Sahip olanlar için Satürn- Satürn transitinin zorlu etkileri, diğer 4 Burca göre biraz daha düşük seviyede kalabilmektedir. Yine bugüne kadarki tecrübelerimden, en şiddetli ve yıkıcı etkiyi İkizler ve Yengeç Yükselene sahip olan haritalarda gözlemlediğimi söylemeliyim.

Bunun sebebi her iki yükselen Burç için de Satürn’ ün doğum anı haritalarında 8. Evi yönetiyor olmasıdır.

8. Ev Hint Astrolojisinde pek çok şeyi temsil etmektedir ama en çok değişim ve dönüşüm ile ilgilidir. 9 ve 12. Evler ile birlikte ruhla ilişkilendirilmiş ve ruhun özgürleşmesi, aydınlanması, psikolojik olarak gelişerek, değişmesi, dolayısıyla da olgunlaşması, 8. Evin temsil ettiği en önemli konular arasında sayılmıştır.

11111Peki bu kadar yüksek bir amaca hizmet ederken bu ev, neden malefik (kötü) bir nitelik taşımaktadır? Çünkü: 8. Ev “acı vererek” “kişisel dönüşüm” yaratmanın peşindedir. Ölüm ve ardından yeniden doğum Hint inancında bu evin temsil ettiği konudur…

Sorunun cevabı aslında 8. Evin temsil ettiği maddiyatla ilgili diğer başlıklara bakılarak da anlaşılabilir. Bu ev aynı zamanda kendi emeğimiz dışında bize gelenleri, yani: miras, nafaka, sigorta, tazminat gibi konuları da temsil etmektedir.

Doğumun/Kazancın sevincini yaşamak isteyen ruh; Ölümün/Kaybın tadına bakmak zorundadır.

Birisi ölmeden miras sahibi olmazsınız…

Boşanmadan, nafaka elde edemezsiniz…

Hasar gerçekleşmeden, tazminat söz konusu olamaz…

8. Ev ölümle çok yakından ilişkili bir evdir. Dünyevi isteklerle olan bağını koparıp, ruhu ile bütünleşmek için bazı konularda kişi, bir nevi ölüme benzetebileceğimiz kopuşlar yaşamak ve değişmek, dönüşmek zorundadır…

İkizler ve Yengeç yükselenler için Satürn Döngüsü 29-31,5 ve 58-60,5 yaş aralığında kaçınılmaz şekilde 8. Evle bağlantılanacaktır.

Zira Satürn bir haritada hangi burçta ve evde olursa olsun; doğduğunuz günden sonra kendi kendisi ile buluşmasını ilk kez 29 sene sonra gerçekleştirecektir. Çünkü Satürn’ ün tüm burç kuşağını (Zodyak) dolaşması 29-30 yıl sürer…

İncelediğim ve hikayesini dinlediğim İkizler veya Yengeç yükselene sahip haritaların büyük çoğunluğunda (Ay’ ın yerleşimi eğer çok problemli değilse) Sade Sati’ nin “pek keyifli değildi tabi” ifadesi ile tasvir edildiğini; Satürn-Satürn kavuşumu yaşadıkları senelerin ise “Hayatımın en kötü yıllarıydı” cümlesi ile özdeşleştiğini gözlemledim…

Elbette sadece bu yükselenlerle sınırlanamayacak kadar enteresan bir transit olan Satürn Döngüsü, herkes için özel dersler ve dönüşümler barındırmaktadır. Her şeyden evvel bu etki, hayatınızın yönünü değiştirmek için yola çıkmıştır. “Ben her şeyi biliyorum” yılları bu transit ile son bulur; “galiba bazı şeyleri de pek bilmiyormuşum” günlerinin kapıları Satürn – Satürn Döngüsü ile önünüzde açılır…

444Her bireyin kendi haritasında Satürn’ ün hangi evini yönettiğine bağlı olarak etkilerin konu başlıkları elbette değişik olacaktır. Örneğin 10 ve 11. Evlerinden Satürn’ ün sorumlu olduğu bir harita için Satürn Döngüsünün etkileri en fazla kariyer, statü, gelir yolları ve dostları ile ilgili konularda sınavlar verilerek yaşanacak demektir.

Kesin olan şudur ki: Her Satürn transitinin etkisi hayatınıza derin izler bırakır.

Satürn-Satürn Kavuşumunda ise hayatınızda o güne kadar yaptığınız şeylerden ve izlediğiniz yollardan, size bundan sonra gideceğiniz menzil doğrultusunda fayda sağlamayacak olanlar, hayatınızdan çıkartılacaktır.

Kontrolünüz dışında yaşadığınız pek çok olayın ortasında, kendinizi bazen bir girdaba kapılmış, sürükleniyor gibi hissedebilirsiniz. Sanki direksiyonun başında bugüne kadar hiç tanımadığınız ve güvenip güvenemeyeceğinizden bile emin olmadığınız, sizin gitmek istediğiniz yönün tam aksi istikametine doğru hayatınızı süren, bir yabancı oturmaktadır…

Bu doğal olarak son derece huzursuz edici bir süreçtir. Ancak bu çılgınca koşunun sonunda, eğer özgür iradeniz ile aldığınız kararlarda, yaradılışınıza ve potansiyellerinize uygun tercihleri yaptı iseniz, hayat size önünüzdeki yaklaşık 30 senelik süreçte; cesaret, özgüven ve kendinizi (potansiyelinizi) ortaya koyma konusunda son derece cömert fırsatlar sunacaktır.

Özetleyecek olursak haritanızdaki ilk Satürn-Satürn Kavuşumu 2,5 sene boyunca hayatınızda size evet zorluklar çıkartıyor olacaktır. Sonlanmalar ve yeni başlangıçlar adeta hayatınıza damgasını vuracaktır. Bunların hepsi mümkündür. Ancak unutmamalısınız ki Satürn’ ün esas yapmak istediği: başkalarının size uygun gördüğü hayattan kendinizi sıyırmanız ve kendiniz olmanıza şans yaratmaktır.

Satürn Döngüsü herkese meydan okuyarak gerçek siz olma fırsatınızdır aslında…

Örneğin: Mutsuz giden bir evlilik, yük olan bir arkadaşlık, sizi körelten bir meslek gibi konular Satürn’ ün sizi kopartıp almak isteyeceği şeylerdir…

333333İkinci Satürn Döngüsü ise 60’ lı yani olgunluk yaşlarına denk geldiğinden; kişi artık ektiklerini biçme, yaşadığı fırtınalarda olgunlaşan karakterinin dinginliğinde huzuru deneyimleme aşamasındadır. Ruh büyümüş olduğundan, 2. Döngü evresi 1. Evreye göre çok daha kolay, sakin ve patırtısız geçer…

Elbette her bireyin hayatına spesifik etkilerinin tam olarak anlaşılabilmesi için detaylı olarak genel analiz çalışması yapılması gerekse de; şahsi fikrim: gökyüzündeki 9 gezegen etkisi arasında en kıymetli transiti Satürn’ün gerçekleştirdiği yönündedir. Zira Satürn, astroloji haritaları üzerinde yaptığı her hareketinde aslında hayatlarımıza çok önemli dersler ve hediyeler bırakıp gider…

Eşsiz başöğretmen Satürn’ ün kendisiyle kavuştuğu bu önemli transitinin genel etkilerine değindiğim yazım vesilesiyle; kabullenişinizin, evrenin bolluk ve iyi niyetine güveninizin katlanarak artmasını dilerim…

©Hint Astroloğu

11 Eylül 2014

Yukarıda bahsettiğim etkiler Hint Astrolojisine göre “kişiler” için “genel” potansiyelleri içermektedir.  Her yazımda özellikle belirttiğim gibi şahsınızın hayatına “özel” olarak gelişebilecek potansiyel etkilerin belirlenebilmesi için bireysel haritanızın çıkartılıp, yorumlanması gerektiğini unutmamalısınız…
Paylaş

SADE SATİ NEDİR?

Hint / Vedik Astrolojisinde Satürn, Ay ve Sade Sati Üzerine…

Doğduğunuz anda gökyüzünde gezegenlerin yerleştiği burç ve takımyıldız kuşakları astrolojik olarak haritalarda sabittir ve değişmez.kelebek

Bu, şu demektir: 13 Ocak 2004 tarihinde doğan bir kişinin, astroloji haritasında -örneğin Ay gezegeni- Hint Astrolojisine göre Başak Burcunda yerleşmiştir ve bu asla değişmez. Ancak günler, aylar ve yıllar geçtikçe gezegenler yerlerini değiştirirler ve bu yer değişimine göre kişisel haritalar farklı etkiler altında kalırlar.

Astrolojide doğduğunuz anda sabitlenen gökyüzü durumuna “kişisel harita”, zaman geçtikçe değişen gezegen hareketlerine de “transit” denmektedir.

Teknik olarak Hint Astrolojinde Sade Sati: Satürn gezegeninin, sizin doğum anınıza ait astroloji haritanızda Ay’ ın bulunduğu evinizin -bir önceki ve sonraki evler de dahil olmak üzere- üzerinden geçmesine, yani “transit” yapmasına verilen isimdir.

Çok daha basit hali ile Sade Sati Hint Astrolojisinde Satürn gezegeninin yaptığı bir transitin ismidir.

Cold WomenAncak Sade Sati sadece Satürn ile değil; Ay gezegeni ile de yakından ilişkilidir. Hint Astrolojisinde hem Ay, hem de Satürn özel anlamlara ve bireysel haritalar üzerinde önemli etkilere sahip iki gezegen olduğundan, yaklaşık 7,5 sene süren bu transite (Sade Sati Sanskritçe’ de 7,5 sene demektir.) Hint Astrolojisinde ayrıcalıklı şekilde önem verilir. Çünkü Sade Sati süreci boyunca kişi en basit tabiri ile “sıkılacak” tır ve maalesef kişinin bu “sıkıntısı” da kısa bir süre içerisinde geçmeyecektir…

Hint Astrolojisinde Ay: bireysel mutluluğumuz, zihin barışımız ve kişisel huzurumuzla çok yakından ilişkilidir. Satürn ise; -transitleri esnasında- tüm yaşamımız boyunca almamız gereken kişisel derslerden en fazla sorumlu olan gezegendir. Satürn bireyin öğrenmesi gereken hayat derslerini tereddütsüz şekilde aktarmak isteği ile hareket ederken, kişinin de bu öğretileri kabullenen ve iş birlikçi bir tavırla hayatına alıyor olması, bireysel mutluluğun sürdürülebilmesi ve hatta Sade Sati’ nin uzun ve zorlayıcı tarafları göz önünde bulundurulduğunda, zihin barışımızın korunabilmesi açısından, hayati önem taşır…

SeaKişisel haritalarda Ay’ ın bulunduğu ev/burç’ tan bir önceki ve sonraki alanları da içine alan bu transit esnasında kişi –Ay’ ın astroloji haritasında kaçıncı evinde bulunduğuna bağlı olarak- o evlerin temsil ettiği hayat alanları üzerinden çeşitli tecrübeler, zorluklar yaşayacak, bu tecrübeler esnasında yeni şeyler öğrenecek, öğrendikleri doğrultusunda değişecek ve değişimin kaçınılmaz sonucu olarak da olgunlaşarak büyüyecektir. Bu süreç yeni şeyler öğrenmek ve değişim konusunda hevesli olanlar için son derece değişik deneyimler sağlamaya aday olabilirken, sabit etkilerden hoşlanan, dediği dedik ve gelişmeyi red edenler, yani yoğun egosal etkiler altında olanlar içini aksine yıpratıcı ve üzücü etkiler barındırabilir…

Örneğin kişisel haritasında yükselen burcu Hint Astrolojisine göre Boğa olan ve Ay gezegeni de Akrep Burcu içerisinde yer almış bir kişi, en genel anlamda, önündeki yaklaşık 5 senelik periyotu evlilik, ilişkiler veya ortaklık konularını alakadar eden, bir takım zorlu süreçlerle sınanarak geçirecek demektir.

Sade Sati süreçlerinde Satürn transitinin yaşanacağı evlerin kalitesi de önünüzdeki 7,5 senenin nasıl ve ne denli? zor geçirileceği ile ilgili çok önemli ipuçları sunar. Kuvvetli ve yumuşatıcı etkilere sahip evler üzerinden alınan transitler daha az zorlayan etkiler yaşatabilmektedir. Örneğin Ay’ ın güçlü bir yerleşim yaptığı Balık Burcu üzerinden alınan Satürn transiti, Akrep Bucunda yerleşmiş Ay üzerinden yaşanan Sade Sati sürecine oranla daha kolay sınavlarla atlatılabilmektedir. Elbette ki; gökyüzünde o esnada Satürn’ ün zorlayıcı etkilerini yumuşatabilecek gezegenler arasında özellikle Jüpiter’ in hangi burçtan transit Satürn’ e görünüm yaptığı da; kişinin yaşayacağı Sade Sati sürecinde rüzgarların ne denli sert esip, esmeyeceğini kestirmek konusunda belirleyici bir unsur olabilmektedir. Örneğin transit Jüpiter Kasım 2014 – Temmuz 2015 arasında Hint Astrolojisine göre Sade Sati sürecini yaşayan harita sahiplerini –Ay’ ı Terazi, Akrep veya Yay Burçlarından birinde yerleşmiş olanları- yaptığı görünüm sebebi ile bir nebze de olsa koruyup, rahatlatacak.

Sade Sati ortalama bir hayat uzunluğu sürecinde (60-70 yıl) kişinin başına yaklaşık 2 kez gelmektedir. Kimi haritalarda Sade Sati’ yi ilk deneyimleme zamanları çok da bilinçli olmayan yaşlara denk düşse de, bu sürecin en azından bir tanesi, kişinin hayat yolculuğunda kendisine derin izler ve tecrübeler bırakarak hafızasındaki yerini genellikle alır.

1975097_10152222556927902_1171194937_nBu süreç ile ilgili akıldan çıkarılmaması gereken en önemli şey şudur: Sade Sati süreci hayatımızda alışa geldiğimiz standartları -en azından şansımızın yaver gitmesi anlamında- mutlaka aşağı çekecektir ve kişi mutlu olmak için normalin üzerinde -daha önce sarf ettiğinden daha çok- efor sarf etmek zorundadır. Satürn’ün bu transiti kişinin hayatında işleri öncesinde olduğundan daha zor bir hale getirmeye odaklıdır. Bu zorlukları da Satürn: Aksaklıklar, kopmalar, gecikmeler, hastalıklar ve en uç noktada da sonlanmalar, maddi – manevi kayıplar yaşatarak gerçekleştirmektedir…

023763c006d42201ec3ade2999c7bb13İşin felsefesine baktığımızda da Satürn, bize bir şeyler öğretebilmek için zaten bazı konularda başımıza işler açmak veya işimizi zorlaştırmak zorundadır ki; biz, onun vermek istediği derslerle yüzleşebilelim. Her şey yolunda giderken, kim gerekli bilgileri edinmek, ya da değişmek için kendini zorlar ki? Aslında Satürn’ ün haritalar üzerinde yaptığı tüm geçişler, yani transitler, hangi evin üzerinde ise o alanda kişiye eşsiz deneyimler sunmaktadır. Bu deneyimler aslında olgunlaşmak için bulunmaz fırsatlardır.

Ancak yine de akıldan çıkartılmamalıdır ki; Satürn tarz olarak asla yumuşak bir gezegen değildir. O nedenle astrolojide her ne kadar öğretmen/öğretici kimliği ile öne çıksa da! Satürn’ ün hata yapan öğrencisine uyarılarını yumuşak bir ikaz yerine, elinde tuttuğu cetvelle kafasına vurarak yapmayı tercih ettiğini unutmamak ve Sade Sati sürecini bu farkındalıkla yaşamak gerekir…

Kişisel haritalar açısından bakacak olursak kimler bu sürecin içerisinden geçmektedir?

tumblr_n5klk0DcIG1qzif7oo1_500Öncelikle en iyi haber Ay Burcu Başak olanlar için geliyor. Kasım 2014 itibariyle Sade Sati süreçlerini Ay Burcu Başak/Ay Yükselen Başak olanlar bitirecekler. Çünkü Satürn Hint Astrolojisine göre Terazi Burcundan çıkarak, Akrep Burcu’ na geçecek. Böylece Ay Burcu Başak’ ta olanlar için 7,5 senelik o zorlayıcı, her şey için 2 kat mücadele etmek zorunda kaldıkları, kendilerini şanssız ve sabır mücadelesi içerisinde gördükleri ruh hali son bulacak. Kişisel Haritalarında aksi bir etki olmadıkça, hayatları daha kolay ve akıcı enerjiler içerisinde olacak.

Astroloji ile biraz ilgilenenler için teknik olarak verdiğim “bir önceki ve bir sonraki burç” tanımlamasından da anlaşılacağı gibi gazetelerin günlük astroloji köşelerindeki burç sıralamalarını aklınıza getirecek olursanız, Başak Burçlarının (Ay’ ı Başak’ ta olanların) bu süreci tamamlıyor olmaları demek: Ay Burcu Terazi olanların bu sürecin “son 2,5 senelik” dönemecine; Akrep Burçlarının “göbeğine”; ve son olarak da Yay Burçlarının “başlangıcına” adım atıyor olduklarını anlamak çok zor olmaz.

Sade Sati sürecinin en ağır geçen kısmının genellikle Ay’ ın tam üzerinden Satürn transitinin yaşandığı 2,5 senelik dilim olduğu düşünülecek olursa: Ay Burcu Terazi olanların da Satürn’ ün Kasım ayı itibariyle yer değiştirmesi ile daha rahat bir döneme adım atacaklarını söylemek yanlış olmaz. Özellikle son 1,5 senedir Hint Astrolojisi’ ne göre Satürn’ ün yanına katılan Rahu sebebi ile de bir hayli yıpranan Teraziler, bunun öncesinde ilk “rahat bir nefes alma” süreçlerine etkilerini hissetmeleri Ağustos ayını bulacak olsa da! Temmuz ortası itibariyle kavuştular. Zira en azından gökyüzünde Terazi Burcu üzerinde konaklayan iki kuvvetli gezegenden biri olan Rahu, Satürn ile ortaklığını bitirdi ve Başak Burcuna geçti. Bu konuyu Temmuz ayı Burç yorumları yazımda daha detaylı olarak anlattığım için burada tekrar etmeyeceğim ancak kısaca daha akıcı esas etkilerin Teraziler için Kasım ayında vuku bulacağını yeniden belirtmekte fayda var…

Women1Kasım ayında Satürn’ ün yer değiştirmesi ile Sade Sati’ nin en zorlu sürecine adım atacak olan Ay Burçları ise maalesef Akrep’ ler. Ay’ ın Akrep Burcunda zaten rahatsız olan düşüşteki yerleşimi sebebi ile de önlerindeki 2,5 senelik zaman dilimini Ay Burcu Akrep olanların dikkatli şekilde yönetmeye çalışmaları gerekiyor.  Yıllar içerisinde incelediğim bireysel haritalar ile birlikte Sade Sati süreçlerinin Ay’ ı Akrep’ te yerleşmiş olan kişilere diğer burçlara oranla daha ağır etkiler yaşattığını tespit etmiş bulunuyorum. Teknik olarak zaten beklenebilecek bir sonuç olmakla birlikte, hazırlıklı ve kabullenici bir ruh hali ile bu süreci geçirmeye çalışacak olan Akrep’ lerin özellikle yeni başlangıçlar, evlilik ve her türlü uyum, diplomasi gerektiren işin başlangıcı konusunda dikkatli olmaları gerekiyor. Romantik ilişkileri yaşamak anlamında gökyüzündeki etkiler destekleyici ve hatta içgüdüsel olarak itici bir durumda bulunsa da, uzun süreli taahhütler için zamanlama uygun değil…

Kasım ayına gelmeden önce ise bugünden başlayarak Kasım 2014 tarihine kadar Sade Sati’ si devam eden: Ay Burcu Başak, Terazi ve Akrep olanlar içinse tarih aralıkları itibariyle dikkat etmeleri gereken konular kısaca:

Time02 Ekim 2014’ e kadar: Hint Astrolojisine göre Vishakha Takımyıldızının 2. Kısmında kalmaya devam edecek olan Satürn, özellikle Venüs’ ün temsil ettiği konulara dikkatlerimizi yoğunlaştıracak. İlişkiler, aşk ve karşı cins başta olmak üzere fiziksel kusurlarımız, güzellik ile ilgili takıntılar, lüks, konfor gibi konularla ilgili kafamızın meşgul olması, ya da gündemimizi bu tarz konuların işgal etmesi söz konusu.

03 Ekim – 03 Kasım 2014’ e kadar: Hint Astrolojisine göre Vishakha Takımyıldızının 3. Kısmına geçecek olan Satürn’ ün bu seferki gözlerini dikeceği alan; kendi içimizdeki dengeler olacak. İyi kalpli, anlayışlı, şefkatli ve verici biri olmakla; istediği şeyi almak için her şeyi yapıp, yakıp yıkma güdüsüne sahip biri olmak arasında bocalamaya başlayacağız. Kendi içsel huzurumuz açısından can sıkıcı ve zorlu olması muhtemel bir süreç gibi gözüktüğünden, ihtiras ve arzularımızın kontrol altında tutularak yönetilmesi her zamankinden daha fazla önem arz ediyor. Ayrıca Satürn yer değiştirmeden hemen önce artık Terazi Burcundaki son derecelerine, yani çıkış hareketine başlamış olduğundan; özellikle Sade Sati sürecinde uzun süredir kötü giden ve kötü gittiği halde, ne iyiye ne de kötüye doğru bir sonuç veren; hastalık, ilişki, iş, ortaklık vb. gibi sürüncemede kalmış konuların da çözüme ulaşmasını ya da sonlanmasını bekleyebiliriz… (Bu süreç Satürn’ ün yer değiştirip Akrep Burcuna girdiği ilk dereceler için de Hint Astrolojisine göre söz konusu. Ancak onu aylık etkiler ile ilgili yazılarımda ayrıca detaylı olarak aktaracağım.)

StairsSeda Sati -özellikle Ay’ ın üzerindeki transit aşamasında- kişinin yaşadığı zorluklar esnasında duygularına aşırı şekilde yoğunlaştığı, kendi içindeki sorgulamalara yöneldiği ve geçmişinde görmezden gelip, red ettiği konularla yüzleştiği bir süreçtir. Satürn bu süreçte kimilerimizi ilişkileri, evlilikleri gibi bir konuda sınava tabi tutarken, kimilerimizi de sağlık, çocuklar, gelir yolları, arkadaşlarımız ya da ebeveynlerimiz vb… gibi konularda zorlamaya eğilim gösterir. Yazının başında da belirttiğim gibi, Ay’ ın kişisel haritadaki yerleşiminin denk geldiği evlere göre konular farklılık göstermekle birlikte; Satürn’ ün zorladığı konular ile alakalı gerilimin artmasına yönelik tavırlarda bulunmamak en akıllıca çözüm olarak gözükmektedir. Elbette bazı konularda yaşanabilecek potansiyel gerginlikler ya da olumsuzluklar –evlilik ya da ikili ilişkiler gibi- kişinin kendi iradesi ile bir miktar kontrol edilebilirken, ebeveynlerin sağlıklarındaki bozulmalar, çocukların ergenlik sorunları gibi önlenemez bazı konularda ise sadece durumun bilincinde ve neler yaşanabileceği ihtimallerinin farkında olarak, en uygun şekilde süreci yönetmek söz konusu olmaktadır. Bir diğer yardımcı desteği de Hint Astrolojisi haritanıza göre belirlenmiş olan değerli ya da yarı değerli taşlar ile sağlayabilirsiniz. Bu süreçlerde taşlar, bütün etkiyi ortadan kaldırmasa da, yaşanan sıkıntıları içerdikleri enerji ile biraz daha yumuşak hale getirebilmektedirler…

Sade Sati ile ilgili söylenebilecek pek çok şey olmakla birlikte, kesin olan tek şey; yetişkinlik döneminde bu süreçle yüzleşen bir kişinin, yaşamının ve yaşama bakış tarzının artık eskisinden çok farklı bir noktaya geleceği ve özetle o kişinin gerçekten büyüyeceğidir…

Sevgilerimle,

©Hint Astroloğu

19 Temmuz 2014

Yukarıda bahsettiğim tüm gökyüzü hareketleri Hint Astrolojisine göre “kişiler” için “genel” potansiyelleri içermektedir.  Her yazımda özellikle belirttiğim gibi şahsınızın hayatına olacak potansiyel etkilerin belirlenebilmesi için kesinlikle bireysel haritanızın çıkartılıp, yorumlanması gerektiğini unutmamalısınız.

Tüm Burç yorumlarını Hint Astrolojisi ile belirlenmiş “Yükselen” ve “Ay Burcu” nuza göre –her ikisini birden- okumanız gerekmektedir.

Paylaş

JÜPİTER… “EN BÜYÜK FAYDA VEREN”… YER DEĞİŞTİRİRKEN…

Jüpiter Hint Astrolojisinde iyi nitelikleri ile en fazla ön plana çıkan gezegenlerden bir tanesidir.  Kuvvetli ve güzel yerleştiği haritalarda, bireyleri iyi bir insan yaparken, haritada denk geldiği evi de nimetleri ile ödüllendirir. Örneğin şans ve kısmet ile ilişkilendirilen 5. veya 9. Evlerdeki varlığı, hele bir de Venüs’le destekleniyorsa; kişinin “kadir gecesi doğmuş” benzetmeleri ile anılmasına sebep olur.

Değdiği şeyi büyüten, çoğaltan Jüpiter yaklaşık bir senedir Hint Astrolojisine göre İkizler Burcunda yer almakta idi. Jüpiter için pek de iyi bir yerleşim olmayan bu nokta, bize güzel etkilerini tam anlamı ile yaşatmasına engel oldu. Jüpiter İkizler Bucunda özetle keyifsizdi.

Şimdiyse bir senedir ne kadar bastırılmış, geri planda kalmış enerjisi varsa, hepsini en büyük gücü ile bize vermek amacıyla, Yengeç Burcu’ nda yaklaşık bir sene sürecek olan keyifli ikametine doğru hızla ilerliyor.

Gerçek yaşamda insanlar gibi Astroloji’ de de gezegenlerin rahat ettiği ve tam tersi rahat edemediği ortamlar/yerler vardır. Yengeç Burcu, Jüpiter’in en rahat ettiği, dolayısıyla da iyi ve bereketli etkilerini en fazla ortaya koyabildiği yerdir.

Bolluk, bereket gezegeninin bu transiti esnasında her birey, kendi kişisel haritasında Jüpiter’in dokunduğu ev hangisi ise; genel anlamda o evin temsil ettiği hayat alanları ile ilgili konuların, büyümesi, fazlalaşması etkilerini yaşayacaklar.

Yükselen Burçlar için Jüpiter’in tek tek etkilerine geçmeden önce, bu özel yerleşiminden dolayı Jüpiter’in pek çok insan için 19 Haziran itibariyle genel anlamda daha bereketli ve rahat enerjiler içeren etkiler vaat ettiğini belirtmeliyim.

Ancak unutulmamalıdır ki: Bu etkiler bir senelik uzun bir periyodu kapsamakta ve gökyüzündeki diğer gezegenlerin enerjileri ile zaman zaman daha belirgin, zaman zaman da daha gölgede kalabilmektedir.

Genel anlamda yine de özellikle Balık, Yengeç ve Akrep Yükselenler –doğum haritalarında bu etkiyi baltalayan bir yerleşim olmadığı takdirde-  önlerindeki bir senelik süreçte hayatlarında ciddi boyutta ferahlama hissedecekler diyebiliriz.

Temmuz Ayı Burç Yorumları esnasında daha detaylı şekilde aylık spesifik etkileri anlatmış olacağım ancak, Jüpiter’in bu yer değişikliğinin bir senelik uzun periyotta, genel anlamda Yükselen Burç’ lara göre neler yaşatmayı vaat ettiğine sırasıyla bakacak olursak:

Tüm Burç yorumlarını Hint Astrolojisi ile belirlenmiş “Yükselen” ve “Ay Burcu” nuza göre -her ikisini de- okumanız gerekmektedir.

 

KOÇKoç Yükselen

Koç Yükselenler önlerindeki bir senelik süreçte en çok yaşadıkları ortam, ev, aile içi gibi konularda akıcı etkiler içerisinde olacaklar. Ev veya araba almayı planlayanlar için Jüpiter’in bu transiti son derece iyi fırsatları karşılarına çıkartabilir. Uzun süredir aileleri ile kaliteli zaman geçirememekten şikayetçi olan Koç Yükselenler varsa; önümüzdeki bir sene boyunca aile ile birlikte yapılacak her türlü faaliyet son derece kuvvetli şekilde destekleniyor olacak. Ayrıca bireysel mutluluk anlamında da Koç Burçları Jüpiter’in bu transiti esnasında kendilerine yeterek içsel huzurlarını sabitleme tecrübesini kazanma potansiyeline sahipler. Aile içerisindeki huzurun mutluluk açısından öne çıktığı bir seneye adım atan Koç Yükselenler, kalabalık ve sosyalleşme amaçlı ortamlarda bulunmaktansa yalnız kalmayı veya çekirdek aileleri ile boş zamanlarını değerlendirmeyi, daha önceki senelere nazaran, çok daha fazla tercih edecekler. Ruhsal gelişim konularına karşı yükselen ilgi ve artan yurt dışı seyahat fırsatları bu senenin beklenmedik gelir kaynakları, prim, komisyon ya da miras açısından bir zenginliğe de kapı açmasıyla sonuçlanabilir.

BOĞABoğa Yükselen

Jüpiter bu transitinde Boğa Yükselenlere her anlamda kişisel becerilerini arttırma deneyimi sunmayı hedefliyor. Yıllardır kafanızda katılmayı düşünüp de ertelediğiniz, mesleki becerilerinize katkı sağlayacak bir eğitim varsa, önünüzdeki bir sene boyunca, bu konuyu gündeme almanız için son derece olumlu etkiler içerisindesiniz. Özellikle kitap yazmak ya da tecrübelerini kaleme almak isteyen Boğa Burçları önlerindeki dönemde bu alanda kolaylıkla yol aldıklarına şahit olabilirler. Ayrıca Jüpiter size yakın çevreniz, akrabalarınız ve kardeşlerinizle olan ilişkinizde pozitif etkiler altında bırakarak uyumlu bir insan yapısına sokacak. Gündelik işler ve koşuşturmacalar anlamında bedensel olarak çok daha aktif olacağınız günler söz konusu. Yüksek öğrenim, spritüel gelişim, yurt dışı ve yan gelirler anlamında da verimli bir sene Boğa Yükselenleri bekliyor. Bekâr Boğa Burçları’ nın evlilik anlamında karşılarına ciddi potansiyellerin çıkması da Jüpiter’in bir senelik transiti esnasında son derece mümkün sürprizlerden bir tanesi.

İKİZLERİkizler Yükselen

İkizler Yükselen’ e sahip kişiler için Yengeç Burcu üzerinden Jüpiter’in yapacağı bu transit, özellikle maddi konularda kendilerine daha bereketli enerjiler sunacak. Para ve gelir yolları ile ilgili bir senelik periyotta Jüpiter İkizler’ leri koruyacak ve kazançlarını arttıracak. Ayrıca entelektüel anlamda da olumlu enerjiler alan İkizler Burcu yükselenlerin, daha geniş topluluklara hitap etme şansı yükseliyor. Kariyer hayatı konuşma bağlantılı olan İkizler’ in de (öğretmenler, satıcılar vb.) bu dönemde öne çıkma, farklı başarılar kazanma potansiyelleri söz konusu. Temmuz ayında aile hayatları ile ilgili alandan transite başlayacak olan Rahu gezegeni sebebi ile dikkatlerini biraz daha kendi yaşamlarına ve çekirdek ailelerine döndürme etkileri yüksek olan İkizler Burcu’ nun, genel olarak fazla çalışarak olsa da önlerinde bir sene sürecek, maddi konularda refaha ulaşacakları bir süreç söz konusu.

YENGEÇYengeç Yükselen

Yengeç Yükselen’ ler önerindeki bir senelik dönemde hedefledikleri pek çok şeye ulaşırken, her zamankinden daha az dirençle karşılaşacaklar. Bu sene 19 Haziran’ dan sonra, Yengeçlerin her anlamda hayatında pozitif etkilerin olduğu bir dönem. Kişisel olarak hedefledikleri yeni bir ilişki ise; Jüpiter bu anlamda karşılarına pek çok fırsat çıkartacak. Evlilik ve çocuk sahibi olma hususunda da diğer yükselen burçlara nazaran Yengeçler daha şanslılar. Yurt dışı ile iş yapan Yengeç Yükselenlerin kariyerleri bu sene bir terfi ile süslenebilir. Yüksek öğrenim, lisansüstü çalışmalar yapmak isteyenler de Jüpiter’in bir senelik pozitif etkilerinden sonuna kadar yararlanabilirler. Ayrıca yaratıcılık, yurt dışına seyahat ve zihinsel uyum anlamında da çok olumlu etkiler alıyorlar. Kısacası bir sene boyunca Yengeç Burçlarının hayat şansları yüksek seyredecek ve çok olumlu bir döneme adım atmaktalar.

ASLANAslan Yükselen

Aslanların kişisel ve küçük ego kaygılarından kurtulma, farklı bir bilinçle aydınlanma süreçleri Jüpiter’in bu mistik transiti ile başlamış olacak. Tamamlanmışlık hissi, kompleks ve kaygılardan arınma, geçmişle yüzleşerek barışma, güven duyma, dolayısıyla da eskisinden daha huzurlu bir ruh hainde olma gibi etkiler, Jüpiter’in Aslan’ lara vaat ettiklerinden. Dışarıya yansıttıkları genel tarzlarının –maddi mevzularda her zaman galip gelen ve kazanan olma hırslarının- aksine; bu sene daha içsel konulara yönelerek başarı arayışına girecekler. Haziran sonu itibariyle daha özverili, daha duyarlı ve başkalarını da önemseyen, ruhsal gelişimleri için adımlar atan Aslan Yükselenler’ e şahit olacağız. Sanat ve yaratıcı faaliyetlerle uğraşan Aslan’ lar için de -özellikle müzik konusunda- önlerindeki bir sene güzel ve yaratıcı etkilerin varlığı söz konusu. Maddi konularda ise taşınmaz mallar, komisyon, miras gelirleri gibi alanlarda bereketli geçecek günler Aslan’ ları bekliyor. Yurt dışı ile iş yapmak isteyen, ya da yurt dışına çıkmak için seyahatler planlayan Aslan Burçları da bir senelik süreçte çok destekleyici etkiler alacaklar.

BAŞAKBaşak Yükselen

Başak Yükselenler Jüpiter in bu transiti esnasında özellikle büyük ve kendileri için uzun süredir önem teşkil eden hedeflerine ulaşmak anlamında son derece destekleyici etkiler alacaklar. Kendileri için başarılarının keyfini çıkartma zamanı geldi çattı da diyebiliriz. Bunun dışında gelir yollarında bu sene ciddi bir hareketlenme ve eş-dost anlamındaki yakınlarından çeşitli bağlantıları yoluyla faydalar elde etme potansiyelleri de son derece yüksek. Başaklar maddi konularda hayatlarında bereketin arttığını gözlemleyecekler. Toplumun faydasına olan hayır işleri ile meşgul olan Başak Yükselenler ise bu konuda önümüzdeki günlerde takdir edildikleri bir pozisyonda kendilerini bulabilirler. Gündelik hayat koşuşturmacasının hızlandığı bir tempo Başak’ ları beklerken; evlenmeyi, çocuk sahibi olmayı düşünenlerin de enerjiler önümüzdeki bir yıl süresince destekçisi olacak diyebiliriz.

TERAZİTerazi Yükselen

Uzun bir süredir kendilerini pek çok konuda mücadele içinde hisseden Terazi Yükselen’ lerin, en azında Haziran sonu itibariyle kariyer hayatlarını ilgilendiren noktada Jüpiter’in etkisi ile olumlu gelişmeler yaşanmaya başlayacak. Bir sene sürecek olan bu dönemde mesleki anlamda pek çok başarıya imza atmaları ve profesyonel olarak çalıştıkları alanda isimlerinin duyulması, son derece kuvvetli bir olasılık. Terazilerin, kariyerlerinde yapacakları atakları ve hamleleri Jüpiter destekliyor olacak. Kendilerinden daha üst ve otorite konumunda bulunan meslektaşlarının takdirlerini kazanma potansiyeline bu sene sahipler. Jüpiter’in bir senelik transiti esnasında Terazi Yükselen’ lerin iş değiştirmekten ziyade, mevcut statülerini korumaları ve uzun süredir bulundukları pozisyonda tecrübelerini değerlendirmeleri en akıllıca kariyer hamlesi olarak öne çıkmakta. Parasal ve taşınmaz değerler anlamında da bereketli etkilerin yaşanacağı verimli bir dönem, uzun süredir Satürn transiti sebebi ile hayli yorulmuş olan Terazi Yükselenlere sonunda rahat bir nefes aldıracak.

AKREPAkrep Yükselen

Haziran ayının son günleri itibariyle Akrep Yükselen’ e sahip olanların genel anlamda hayat şansları yükselmeye başlıyor ve bunun etkilerini neredeyse pek çok alanda hissedecekler. Ayrıca kişisel gelişim, spritüel konular ve kendi içlerindeki yolculuk anlamında da son derece destekleyici enerjiler söz konusu. İçgüdüleri doğuştan kuvvetli olan Akrep’ lerin Jüpiter’in bu transiti esnasında altıncı hisleri iyice keskinleşecek. Akrep Yükselen’ lerden yurt dışı ile ilgili işlere sahip olanlar (özellikle ithalat-ihracat) için bu sene Jüpiter’ in burç değiştirmesi ile birlikte son derece güzel ve verimli fırsatlar söz konusu olabilir. Yüksek öğrenim ile alakalı konularda atılım yapmak isteyen Akrep’ ler varsa, bu sene son derece uygun bir zaman diliminden geçiyor olacaklar. Bu tarz bir lisansüstü eğitim çalışması içerisinde olanlar ise, emeklerinin karşılığını Haziran sonrasındaki bir senelik süreçte alacaklar. Kitap yazmak, akıl-zihin dengesini oturtmak ve çocuk sahibi olmak isteyen Akrep Burçları için de olumlu etkiler Haziran itibariyle başlıyor ve bir sene boyunca da geçerli olacak.

YAYYay Yükselen

Yay Yükselen’ ler kişilik etkileri ile uyumlu olarak Jüpiter’in bu transitinden ruhsal özgürleşmelerinin zaferi ile çıkacaklar.  İçsel olarak olgunlaşma ve değişimin artarak devam ettiği, duygusal olarak güçlendikleri, hayatın anlamını çözmeye ve bilgelik dolu ruhlarının gündelik yaşamları ile kucaklaşmasına şahit olacakları bir sürecin eşiğindeler. Yay Yükselen’ ler ruhsal olarak güçlenirken, değişik alanlarda farklı spritüel konularda deneyimler yaşayabilirler. Ayrıca hayatlarında eşten, ya da miras, komisyon, faiz, prim gibi yollardan kazanılan gelirlerde artış yaşayacaklar. Yay’ ların Haziran sonrasında sezgileri keskinleşeceğinden, hayatlarında genel olarak her alanda altıncı hislerine güven duymaları olumlu sonuçlar doğurma potansiyeline sahip. Ev değiştirmek isteyen Yay Yükselenler de önlerindeki bir sene boyunca olumlu etkiler içerisinde olacaklar.

OĞLAKOğlak Yükselen

Haziran ayı sonu itibariyle Oğlak Yükselen’ ler mutluluklarını paylaşımda bulunmak üzerine inşa etmeye başlayacaklar. Bu durum da kendilerine bir sene boyunca ortaklıklar veya evlilik anlamında yeni fırsatlar, güzel gelişmeler getirme şansına sahip. Sosyal çevrelerinin her halükarda genişleyeceği bir yıl geçirecek olan Oğlak’ lar; karşılarına çıkan yeni ortaklık fırsatları, partnerler ve ciddi ilişkiler anlamında şanslı etkilere sahip olacaklar. Ancak artık zamanını doldurduğunu düşündüğünüz, ya da yürümediğinden emin olduğunuz bir birlikteliğe sahip iseniz, yepyeni ve yanında kendinizi daha iyi hissedeceğiniz insanlarla karşılaşmak için fırsatlar sunan bu Jüpiter transitinin sizi mevcut partnerinizden ayırabileceğini de unutmamalısınız. Her halükarda son derece sosyal olacağınız ve kardeşler, büyük hedefleriniz, yazılı anlaşmalarınız ile ilgili konularında destekleneceğiniz etkileriniz söz konusu.

KOVAKova Yükselen

Kova Yükselene sahip olanlar Jüpiter’ in bu transitinden özellikle mesleki anlamda bir sene boyunca güzel fırsatlar yakalayarak faydalanacaklar. İş yerinde genel olarak başarınızın arttığı ve iş arkadaşlarınızla iyi anlaştığınız, uyumlu çalışacağınız bir sene sizi bekliyor. Elinizi attığınız pek çok proje muhtemelen kolayca ve başarılı şekilde sonuçlanacak. İş değiştirmek isteyenler ve kendi iş yerine sahip kişiler için de daha geniş bir mekana taşımak için de destekleyici etkiler söz konusu. Kova Yükselenler önlerindeki bir senelik periyotta kendilerini sağlıklı ve zinde hissediyor olacaklar fakat bu dönemde açılan iştihaları ile  birlikte kilo alma potansiyelleri de yükseldiğinden beslenmelerine dikkat etmeleri gerek. Özellikle yurt dışı ile iş bağlantıları olan Kova’ ların önlerindeki dönemde pek çok yurt dışı seyahat de gerçekleştirmesi söz konusu.

BALIKBalık Yükselen

Jüpiter’in bu transiti ile hayat şansı yükselen burçlardan bir tanesi de Balık! Önünüzdeki bir sene boyunca pek çok konuda olumlu gelişmeler yaşayacak olmanızla birlikte özellikle estetik ve sanatsal bakış açısı gerektiren faaliyetler, yurt dışı ile alakadar konular ve seyahatler anlamında gökyüzü tarafından destekleniyor olacaksınız. Kendi kişisel gelişiminiz anlamında da ruhsal yatırımlar için son derece uygun etkiler alıyorsunuz. Yüksek öğrenim, lisansüstü çalışmalar ile uğraşan Balık Yükselenler için de bu sene emeklerinin meyvelerini toplamak anlamında olumlu gelişmeler söz konusu. Aşk, çocuk sahibi olma, sosyalleşme anlamında da Haziran ayı sonu itibariyle Balık Burçları önemli gelişmeler yaşamaya başlayacaklar. Sosyalleşme esnasında özellikle fazla tüketilen içecekler dolayısı ile yaşanabilecek sıkıntılara dikkat etmelerinde fayda var. Büyük hedefler ve sosyal çevrelerinden fayda görme anlamında da şanslı etkiler alan Balık Yükselenler’ in önlerindeki bir senelik süreç, her anlamda güzel enerjiler barındırıyor.

Jüpiter’in bu verimli transitinin hepimizin hayatına şans ve mutluluk getirmesini dilerim…

Yapılan yorumlarda “Burç” olarak kast edilen Hint Astrolojisinde Yükselen ve Ay Burcunuzdur. Doğum tarihinize göre değil, Haritanızdaki “Yükselen” ve “Ay” ın düştüğü Burca göre belirlenmektedir. Tüm yazılarda gökyüzünün “genel” potansiyelleri kast edilmektedir. Birebir ve daha kesin neticeler elde etmek için kişisel astroloji haritanızın çıkartılıp, yorumlanması gerektiğini unutmamalısınız.

Yükselen ya da Ay Burcunuzu öğrenmek için lütfen tıklayın…

Hint Astroloğu, 16 Haziran 2014

Yengeç Burcu, Aslan Burcu, Başak Burcu, Terazi Burcu, Akrep Burcu, Yay Burcu, Oğlak Burcu, Kova Burcu, Balık Burcu, Hint Astrolojisi, Jyotish, Vedik Astrolojisi, Yıldız Haritası, Astroloji Haritası, Kişisel Harita Çıkarma, Ay, Jüpiter, Mars, Venüs, Ketu, Rahu, Satürn, Merkür, Güneş, Aylık Burç Yorumu, Burç Yorumu

Paylaş

SAVAŞÇI MARS ATAĞA GEÇİYOR…

Bir süredir Hint Astrolojisine göre Başak Burcunda astrolojideGeri Hareket” olarak adlandırdığımız bir durumda bulunan Mars gezegeni, 20 Mayıs itibariyle duracak ve iki gün sonra da (Perşembe) normal seyrine girerek ileri hareket etmeye başlayacak.

wmGezegenlerin geri gitmeleri; onları normalde verdikleri enerjilerinin alışıla gelmiş doğasından uzaklaştırır. Yani en genel anlamda agresyonu, savaşçılığı, aksiyonu, öfkeyi, kavgayı, erkek enerjisini temsil eden Mars gezegeni, geri gittiği dönemlerde bu nitelikleri ile ilgili, kendini tam istediği gibi ifade edemez. Hemen ve acele ile hareket etme isteğinde olmasına rağmen, sanki görünmez bir el Mars’ ı tutar ve sabırsızlığı, aksiyon isteği Mars’ ın kendi içinde büyüyen ve patlamaya hazır bir enerji yumağı halini alır. Bu bir anlamda gezegenin enerjisinin kendi içerisinde hapsolduğu,  astrolojik olarak da pek olumlu sayılmayan bir süreçtir. Zira Mars 2 Mart tarihinden beri geri gitmektedir ancak öfkelenmekten vaz geçmiş değildir. Sadece kendini frenlemeye çalışmakta, ufak fakat çarpıcı patlamalarla kendini ifade etmeye çalışmaktadır. Şimdi ise önündeki engel, yani geri hareket son bulduğuna göre, içinde biriktirdiği pek çok enerjiyi tam anlamıyla ve tam da kendi tarzında dışarıya vurma zamanı gelmiş demektir.

Mars’ın geri gitme hareketi, özellikle kişisel haritalarında Mars’ ı kuvvetli yerleşimlere sahip kişiler için 2,5 aydır ciddi boyutta zorlayıcı etkiler yarattı. Mayıs Ayı Burç Yorumları yazımda da aktardığım gibi geçtiğimiz aylarda pek çok insan çevrelerinden gelen ölüm, kaza, hastalık, ayrılık haberleri ile sarsıldılar. Mars’ ın doğasında “beklenmedik” ve “ani” olayları tetiklemek etkisi bulunduğundan, geri gittiği bu süreçte, özellikle “can sıkıcı” olarak tabir edebileceğimiz haberler ile bizi sarstı. Elbette bireysel olarak herkesin haritasında farklı hayat alanlarını tetiklemesi söz konusu idi. Ancak yine de yarattığı genel atmosfer herkes için bunaltıcı, bastırılmış ve biraz da üzücü olarak tabir edilebilir…

Kişisel bazda genel olarak yukarıda bahsettiğim gibi etkiler veren Mars’ın geri gitme hareketinin sonucu, “Ülke”miz söz konusu olduğunda maalesef Soma’ da yaşadığımız ve hepimizi yasa boğan elim felaketle kendini gösterdi. Hint Astrolojisine göre Mars, Türkiye’ nin 4. Evi ve Başak Burcu üzerinden geri harekette iken yaşanan bu felaket, astrolojik olarak tam da tüm taşların yerine oturduğu bir gösterge tablosuna sahipti.

“Mundane/Ülke” Astrolojisinde 4. Ev; o ülkenin direkt olarak topraklarını işaret eder. Alt detaylarında ise toprak zenginliklerine ve özellikle de madenlere vurgu yapar. Başak Burcu ise yine toprak ile yakından ilişkilidir. Mars’ ın ise ülke haritalarında yangın ve patlama tarzı olayları tetiklemesi söz konusudur. Hepsi bir araya geldiğinde astrolojik olarak maalesef Türkiye için sonuçları çok üzücü olan bu olay yaşanmıştır…

Peki Mars’ ın geri gitmeyi bırakması ile ülkemiz için riskli etkiler son bulacak mıdır? Şahsi kanaatimce bu soruya “evet” diye yanıt vermek, özellikle de Hint Astrolojisinin gözünden maalesef mümkün değildir…

Nedenine gelince:

Mars geri hareketine son verse de; yapısı gereği sahip olduğu kavgacı ve agresif mizacı ile Türkiye’ nin 4. Evini, Hint Astrolojisine göre Başak Burcunda, 14 Temmuz 2014 tarihine kadar rahatsız etmeye devam edecek. Bu tarihe kadar gündemimizde Mars’ ın temsil ettikleri, yani: Kavgalar, yangınlar, tehlikeli işler ile uğraşan kimseler, silah kullanan kuvvetler (polis, jandarma, asker) mühendisler, cerrahlar ve teröristler ön planda olacağa benzemekte. Bu bağlamda 4. Evimizin temsil ettiklerine bakacak olursak da: Memleketimizde yaşam koşullarının sorgulandığı, mülklerin, madenlerin ve tarım alanlarını, özellikle de “toprağı” ilgilendiren konuların gündeme taşındığı ve hararetli tartışmaların söz konusu olduğu bir sürece adım atıyoruz. 4. Ev astrolojide muhalefet partilerini, iktidarda olan güce karşı pozisyonda bulunanları da temsil ettiğinden, bu eve gelen Mars gezegeni, zıt kutuplar arasındaki gerginliği, öfkeyi, yani iktidar – muhalefet çatışmasını da iyice tırmandıracak demektir. Önümüzdeki günlerde özellikle devlet büyükleri arasında yine bizi şaşırtacak derecede sivrilen ifadelere şahit olabiliriz…

Mars’ ın Başak Burcu kuşağında olmasının etkileri ise kısaca şöyle aktarılabilir: Astroloji ile biraz alakalı olanlar, Başak Burcunun pek çok yerde elinde Başak/bitki tutan bir kadın figürü, ya da m’ ye benzeyen bir harf ile sembolize edildiğini bilirler. 12 Burç arasında “kadın” ile temsil edilen tek burç Başak’tır. Dolayısı ile önümüzdeki günlerde kadınları, genç kızları alakadar eden konuların yine toplumda rahatsızlık, öfke yaratıcı etkileri tetiklemesi söz konusu olabilir diyebiliriz.

Ayrıca bu burç kuşağında “m” harfi ile sembolize edilen; “doğanın güçleri” de Mars’ ın ani tetiklemesi ile bize beklenmedik doğa olayları yaşatabilme potansiyeline sahipler. Ancak unutulmamalıdır ki, ülke/mundane astrolojisinde Başak Burcu’ nun en fazla temsil ettiği konular sırasıyla: Ekinler-ürünler, çalışan sınıf, silahlı güçler ve sağlık sektörüdür. Başak Burcu doğal şifacı olması sebebi ile Mars’ ın bu transitinde “sağlık çalışanları”nın veya “toplum sağlığı”nı alakadar eden konuların, beklenmedik şekilde tetiklenerek gündeme oturması potansiyelini de, astrolojik olarak atlamamak gerekir…

Hint Astrolojisine göre 15 Haziran’ dan sonra yer değiştirecek ve şans faktörünü azaltmaya başlayacak olan Jüpiter’in de etkisi ile 20 Temmuz’ a kadar, yaklaşık bir aylık süreçte, Türkiye haritası üzerinde: 5. Evde geri giden Satürn, yer değiştirmeye hazırlanan ve Mars’ a 4. Ev’ de eşlik edecek Rahu sebebi ile ülkece kendimizi tansiyonu yüksek, “tuhaf” ve beklenmedik olaylarla  uğraşırken bulabiliriz.

Yaklaşık son bir senedir Türkiye’ nin hiç alışık olmadığı ve daha önce pek tecrübe etmediği tarzda bir süreci hep birlikte yaşamaktayız. Önümüzdeki günlerde de bu süreci deneyimlemeye devam edeceğiz. Yazın sonuna kadar hassas noktalarımıza dokunacak olan Satürn, Mars ve Rahu sebebi ile sakin rüzgârlara kavuşma ihtimali zor gözüken coğrafyamızın, değişerek dönüştüğü bu süreci, mümkün olduğunca hoşgörü ve sükûnetle yönetebilmesini diliyorum…

Hint Astroloğu, 19 Mayıs 2014

Paylaş